Kış Güneşi
beynine girmeye yol arar güpegündüz
hal vakti yerinde midir, bu başka hayatta?
kıymetlisi olur bulamadığı zamanlarda
yapraklar yeşilinden uzaklaşır, bu kaçıncı güz?
kaba olur gülüşleri;
paldır küldür içeriye dalar gibi
ayak sesi tınısında yükselir, özgürlükler
milliyet kokulu çiçekler açar penceremde
ne korkaklar havlar köşe başı
ne uzağımda patlayan bir bomba, hem de canlı...
gözleri yaşarmaya ısmarlanır sanki
bulutlu hüzünler coşturur, kabuslarla.
yol sonunda, iner arabadan ve yürür yeniden
döner arkasına göremez, saklanır casuslarla.
bu üçüncü gecedir, dört duvarın rengi aynı
demir parmaklıklar hizasında bir kadın
özler yanında geçireceği birkaç dakikayı
yaşarsa da gözleri düşmez damlası
-allah'a emanet- eder, sevgi budalası
hür olamaz o an insan; ardından kalanlarla
yazı aratmaz, kış güneşi ısıtmasa da
son kez doğar doğudan, batmaz bir daha.