Kısaca Anlatayım

Şöyle bir baksaydım eski ve kocamış yollara
Dizseydim olanı olmayanı sarı sırmalı kollara
Varabilirdim belki bütün hissin bittiği sonlara
Bir güzel yaşardım, huzurun rengine bakardım
Gökkuşağından gelmiş bir kucak gülü koklardım

Gitmenin kavurucu çölünden birazcık anlayana
Dilinde bir sürü sitem ile kırgınlık saklayana
Elinden tutulmayan bir çocuk gibi mızıklayana
Bir yalnızlık ikliminden sert rüzgârlar aktardım
Bilseydim böyle olacak, çiçeği kırında koklardım

Yaşadığı hayattan usanıp bıkanlar ile darlanana
Başka yerlerde ve gönüllerde avuntu arayana
Bir onunla bir bununla en baştan beri durana
Aslında bir sürü bir sürü beddualar da biriktirdim
İyi olsun diye de akşamımdan eksiltip ona ekledim

Gül dikeninden memnun olduğundan bu yana
Bülbül öter idi; bıkmadan severdi, bunu anlayana
Yaprağındaki böceğe, eğrelti otlarının kucağına
Atılmadan temizlenirdi köşesi bucağı, güvende idin
Ferahlığın ve suyun en berrak yerinde tertemiz idin

Ne oldu da bıraktın bu saf gümüş parlak hayatı
Muhtemel sevmelerimin yüceltmesi seni sıktı
Yine muhtemel hayatımı sana dönüp yaşamak battı
Gönlümün senle dopdolu görüntüsüne bakaydın ya
Her akşam gelişimde anlayıp gözüme bir bakaydın ya

Tekraren; sevginin uçsuz bucaksız sınırları seni sıktı
Onca sevmeleri gözün görmeyince yüreğin bana bıktı
Bu halin benim de aklımla fikrime sensizliği tıktı
İster gönül de ister akıl ama ben kendimle tartıldım
Ölümle dertleşe dertleşe hayata kendimi yıktırdım

Kuzu kuzuya kurt kurda kendini anlatır bu dünyada
Ben kuzu iken kurt olan kim idi ki bu tüm olanlarda
Bir elimde teslimiyet bir elim dururken iş de aş da
Bilinmez bir güruh ile birlikte yürüdük ayrılığın içine
Koyulduk kırmaların en acımasız en hazin biçimine

El koynunda duruşun acılı bir vaziyet doğurdu bana
Bundan böyle o, bu, onlar ve şunlar içsin seni kana kana
Bundan böyle ne derdin ne de sevincin ırgalamaz bana
İki elim iki ayağımdan eser olmasa da hayattan bıksam da
Beklemiyorum senden ziyaret, yatalak olup kalkamasam da

Baktım sana kızgın değilim, kırgın değilim, dargın değilim
Senden gelecek bir hayırdan beklenti içinde hiç değilim
Kısacası ve nihayette artık ben sana hiçbir şey değilim
Sadece sevdanın ciğerinde birikmiş bir kan pıhtısıyım
Çok eskimiş bir hastalığın mazide kalmış en son hastasıyım

Yalanlarını üst üste istifleyip kendini pek güzel aklayana
Bir varmış bir yokmuş deyip bir güzel masallar anlatana
İşvesine güvenip, çatalını açıp, ona buna kuyruksallayana
Bu ömür biter, vakit çok çabuk geçer, anlayamazsın dedim
Yaratana sığındım ben, hesabı bir zahmet siz ödeyin dedim

Hüzünlerini kurumuş otların içinde umutsuzca saklayana
Karnı tok, gönlü aç kalmış, yana yana sevda aramış olana
Nerede benim kısmetim diye deli divane ona buna sorana
Bırakın, istemeyin, beklemeyin size verilecek acıyı dedim
Vazgeçtiğiniz kendiniz olmadan, vazgeçin diye de ekledim

Yaşlanıyorum galiba her gece yüreğimdeki burukluğa bakınca
Durulmuyorum ki isminden, cisminden, hatırandan sakınınca
Sevdaları tutan barajlarım yıkılıp, tarumar olup siperlere akınca
Kollarımda derman kalmayıncaya kadar taşırdım yüksek tepelere
Kim bilir ne güzel olurdu hayat, inan ki doyulmazdı sevilmelere

Gönülde hatıra misali duran bir anı olarak kalsaydın keşke
Gerek kalmayacaktı, ruhun ihtiyacı olmayacaktı her gün meşke
Azıcık tutunsaydın bana, öpmeseydin, sevmeseydin o adamı keşke
Hayatını yeniden kurduğuna sevindiğimi belirtip yine tebrik edeyim
Hadi seni tebrik ediyorum da o adama şimdi ben neler diyeyim

Beni sevmeyişine diyeceğim bir şey yok vallahi, lafı bile olmaz
Gönül bu ota da konar pisliğe de konar ama illa ki bana konmaz
Buraya kadar itirazım yok güzelim yüreğine sualde haddim olmaz
Benle dalga geçer gibi sanal âlemdeki beğenmelerine ne diyeyim
Onunla mı dalganızı geçtiniz yalnız mı ti ye aldın beni bilemedim

Son olarak ben senden geçtim geçeli ayrı bir âlemin bekçisiyim
Sen yoksan da içimdeki sevdanın canla başla yaşayan tek bileniyim
Mecnun misali sadece içimdeki aşk duracak senden ırak bana yakın
Bir siluetsin sen, asıl olan bendeki sevda olacak yanımda daim kalan
Bununla yaşayacağım, bedenden çıkıp ruha ulaştım ben çoktan

Öyle bir ruh ki bu beni benden aşıp bana gönlümün içinden ulaşan
Artık kişi yok, sen yoksun, bende oluşup beni zamandan ayıran
Bir acayip sihirli değneğin dokunuşunda saklı, ne an var ne zaman
Aşkın içine maya diye koyulmuşum, karıştırılıp sanki yok olmuşum
Bir deste sevda çiçeğinin üstüne mis gibi koksun diye sunulmuşum

Senden bahsetmeye lüzum kalmadığından sen bir şekilsin artık
Bir yüzün var azıcık hatırladığım belki biraz da bir iki anı, atık
Düne dair olan anılarımın kimisi bulanık kimisi hepten suya batık
Hoş istediğin yerdesin de var git istediğin yere diyeyim yine sana
Sen bensizliğinle mutlu yaşarken, beni bensiz, mutsuz sanma

02 Nisan 2017 171 şiiri var.
Yorumlar