Kıyamet Öncesi
Ömrümü değil, nefesimi ardımda bıraktım !
Bütün suları yeminimle kirlettim
Zemzem suyuyla yıkayın nefsimi !
Dağlar devrilmişken omuzlarıma
Pusulasız adımlarla arşınlanır mı koca sevda ?
Lanetli bir aşka teslim ettim gönlümü.
Dilsiz bir çocuk çığlık atarken göğüs kafesimde,
Ruhumu azat etmeye yeminliyim.
Soğuk ellerimin gezindiği avuç içlerine
Günahlarım dökülsün.
Lafım sevgisizlikten ölenlere !
Dinleyin ey aşksızlar;
Kulağınıza dar gelen sesleri kaldırın Kâbenin tavanına !
Sonra
Cüzzamlı muamelesi gören aşkımı
Sırat köprüsünden atın aşağı !
Sevinin
Nasıl olsa ölümle hükmü verilmiştir
Kaderi kırılmakta olan sevdamın.
Beni s/onsuzluğa gömecek yetim kelebekleri,
Karıncanın ayaklarına hapsettim.
Duyun
Ölümün ayak seslerini!
Kendine kanayan viran yüreğime,
İsrafilin sur'undan ateş çalıp üfleyin !
Şimdi
Cehennemin yedi kapısına hangi yol gidiyorsa
Sırada yanacak/kavrulacak ne varsa
Yanmak istiyorum.
Mahşer gününde
Sual meleklerini gelirken kabrime
Göbek bağı birlikte kesilen çocuklar gibi dua ediyorum.
Tövbe aftır !
Affet Allah'ım.
Yıkın
Yüreğimin aksanı bozuk lisanını !
S/onsuzluk yerine
Ölümler diz çöksün ayak dibimde !
Bırakın
İzi kalsın ihtilallerin suskunluğumda.
Zaten yıkanır yaşayan bedenim,
Kefen beyazlığına bürünen yalnızlığımda !
Gecenin dişleri gözlerimi ısırırken
Med-cezir olurum musallanın üzerine.
Susturun lâl olmuş dilimi !
Yoksa yamalı sözcüklerle boğacak kendini.
Sonra (s)ağır boşluklara kapatın kimsesizliğimi.
Ben günahkâr mezarımda çürürüm sahipsiz !
Şimdi
Ömrü uzatıldıysa aşkların,
Arş-ı alâda susturacağım ölümün dilini !
Ve ardımda bıraktığım nefsimin kulaklarına,
Bir çift söz fısıldayacağım;
Aşk(ımız) öldü
Aç gözünü yüreğim !
Daha kıyamet öncesi.
"Şimdi Ömrü uzatıldıysa aşkların, Arş-ı alâda susturacağım ölümün dilini !
Ve ardımda bıraktığım nefsimin kulaklarına, Bir çift söz fısıldayacağım;
Aşk(ımız) öldü Aç gözünü yüreğim !
Daha kıyamet öncesi. "
Bugün şiir finalleri on ikiden vuruyor..
Güzel şiir...
Hoşgelmişsiniz Zeynep Hanım..👍