Kiymet'in Öteki Yüzü
Nasıl ki ay,dünyanın uydusu ise
  ve peşini bırakmıyorsa
    ben de senin ışığında 
      bir kelebek çaresizce...
Dönmek,dönmek ...
Dönen dönsün,ben dönmesem yolundan...
Eğer dönülecekse bir şey uğruna;
  ışığında kanatlarımı yakmak adına
   senin uğruna
    bir günlük ömrümde
      sabahlamak için kollarında
       geceden sabaha
        budur işte en büyük dönmelik
           zikirle,sevgiyle Yaradan'a !
İsterdim ki ,kurumadan tükürük bezlerim
  Salya sümük kanatmadan acıtan sevgim
   'Seni Seviyorum' demek isterdim 
                                            sadece seni !
Oysa ,Seni sevmek yürek isterdi bilirim.
  O yürek sonsuza değin senindir bilirsin amma
    şimdilerde o sevgi,emek ister sulanmak ister 
                             sen de bunu bilirsin,değil mi ?
Az önce bir çay demledim kendimle keyfime
mutluyum masamda az peynir,bir de ekmeğim
                              domatesimle misafirhanemde...
Kendi dünyamın,gönlümün bir köşesinde
  keyfim,ben ve önümde aşım,sırtımda çulum,şükürde...
Yaşlıyım,hem de çok...
Evren de yirmi milyar yıldır varım
   takılmışım peşine bir ay misali
     yüzüne yansıyan yüreğin Nur'hani !
Atlas gibi küfretmiyorum dünyanın yüküne,
  keşke işimiz hamallık olsaydı da 
    ezilmeseydik
      erimeseydik gözlerinin ateşinde...
Egon mudur seni bana getiren,
   yoksa bilinmeyen sırlar perdesi mi ?
Oysa Sen de masumdun beni tanımadan önce,
  Senin de çocukluktan kalan ay dede hikayelerin
   karanlıktan korkan küçük bir yüreğin vardı ...
Ellerin,o veren yardımsever ellerin mi yumuşaktı 
                                              yoksa yüreğin mi?
Gördüklerin yaşadıkların mı acıttı canını en çok
   yoksa 
     yoksa bugün,
       bugün duvarlara vurduğun 
 keşkelerin acısı mıdır volkanik patlamaların ?
Neyse...Olan oldu
20 Milyar yıllık yalnızlığımda 
  ben de önce öldürdüm sevdiklerimi
    sonra Tanrıça ilan ettim taşlarda.
Ah Sen güzel Medusa 
   ve Sen 
     şimdi Sen
       karşımda bir mabut gibi duran
         körpe,
           pembe tenli ,
             ateşli dünyalar güzeli sen...
Bil ki,kirlenmemişliğin simgesidir o parlak ten...
Ve ben,
  karşında duran ben
    bilinemezlerin
     kaosların aydınlığında
       kendi karanlığımda
         20 milyar yıldır seni bekleyen ben
           şimdi tam da karşımda 
             ay teninde 
               ceylan başlı memelerinde
                 yaşlı yüzümü görünce
                   korkuyorum ahh Medusa !
Gerçi ben,ne Poseidon gibi aşığım sana
  ne de kandıramaz beni 
    hiç bir Aspasia ile Athena !
Çünkü,Zeus'a ben verdim ışığını...
Öyleyse... 
   
...ve şimdi,
Evren bilmeli ismini ay ışığı'dır hanemde Nurhan !
Ve Ben,tutunmuşken yörüngene öylece
   dönerken geceleri pencerende sessizce
    ve kıskanırken güneşi senden
     haydi aç pencereni
       al beni odana
         med ve cezirlerimle
            gel-gitlerimle
ve şimdi otur ay ışığının tahtına
  yaşarken yüreğimin en tepesinde !
 *Nurhan ALTINMAKAS'a yazılmıştır...

