Kızıl Deniz

Kızıl bir denize boşaltıyorum acılarımı
Üzerinde uçan martılara anlatıyorum anılarımı
Ve denizin dalgasına haykırıyorum,
İçimde kopan isyanı feryadımı.

Söylesene kızıl deniz
Ölüm denilen ölümü,
Zulada saklamak mı
Yoksa zamanı gelince tatmak mı
Hangisi daha çok acı verici?
Hep düşünüp kahrolmak mı
Yoksa kara düşleri,
Bir türlü beyinden atamamak mı.
Hangisi?

Baksana;
Tabiatın tüm güzelliklerine inat
Yüreğim paramparça sanki
İçimde bir burukluk,
Yüzümde bir solgunluk,
Yüreğimde bir soğukluk var
Mutluluğa muhtaç kalıp,
Üşüyorum acının dergahında.

Çünkü,
Dermansız kaldı gözlerimde ki gülüşlerim
Zamansız geldi can yerime,
Ölüm sevişlerim.

Her günün gecesinde
Çilenin mahkumu ilan ediliyorum
Karanlık katlediyor benliğimi
Anlatamadığım derdim ile,
Çekemediğim çilem ile,
Güneşin berraksı doğuşuna
Gözlerim kanlı şahit ediliyorum
Kolay mı sanıyorsun böyle yaşamayı
- Kızıl Deniz -

Eh be kızıl deniz
Sen kadar büyük olmayı ne çok isterdim
O zaman en küçük derdimi bile,
Dalgalarımla sahile iterdim
Sonra rüzgarla bütünleşip,
Gece yakamoza eşlik ederdim
Hiç olmazsa mutluluğu tadıp,
Mutluluktan göz yaşı dökerdim
Hiç olmazsa.

Neyse, bana müsade
Zaten sende güneşle vedalaşıp,
Ay'a hoş geldin diyorsun
Bana da gitmek düşer.

Belki bir gün yine karşına geçip,
Anlatırım içimdeki anlamsızlığı
Ama o gün gelene kadar
Ben yokum
- - - - - - - - KıZıL-DeNiZ - - - - - -


DeLi-oĞLan