Kızıl Tenli Hüzünler

Güneş
Martıların çılgın çığlıkları arasında
Sokulurken gecenin koynuna,
Boynunu büküp.
Güne dair;
Kızıl tenli hüzünlerini bırakmakta
Soğuk suların üstüne
Sanki bir karabasan gibi
Çöküp çöküp.
Bense;
Yalnızlığı alnından öpüyorum
Yakamozların gölgesinde
Sen diye yine.
Yosun tutmuş dudaklarından
Yedi iklim dört mevsim
Sana dair anılar düşer
Birer, İkişer...

Sonra
El ayak çekilir
Martılar susar
Sukûta bürünür gece.
Ah şu beş para etmez şairliğim yok mu?
Aman eksik olmasın
Ne zaman iki satır şiir yazmak istesem
Kalem dikilir
Kelâm tükenir
Düğümlenir boğazıma yumruk gibi
Küçücük iki hece
Has-ret
Kopararırcasına ruhumda kızılca bir kıyamet
Der gibi
Ne olur beni affet
Affet

Ya sen
Kayan bir yıldıza tutundun mu
Bir dilek tutup?
Yoksa;
Yeni bir dünya mı kurdun
Koskoca bir maziyi unutup?
Kaç gece uykularını böldün,
Zehir ettin kendine geceyi?
Ya da;
Kükreyip taştın mı,
Sığamayıp
Azgın sular gibi bendine?

Var ya
Belki, fikren yollarımız ayrıldı
Mutluluklar diledik
İstemeye istemeye birbirimize.
Ama yüreğim her defasında
Her gün
Her gece
Her an
Her saniye
Sana doğru yol aldı
İstemeye istemeye.
Şimdi
Kızıl tenli hüzünlerimi yolluyorum sana
Eminim çok yakışacak
Tıpkı,
Bir zamanlar yakıştırdığın gibi bana.

20 Şubat 2014 606 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • Sonra El ayak çekilir Martılar susar Sukı»ta bürünür gece.😙

    Bense; Yalnızlığı alnından öpüyorum Yakamozların gölgesinde Sen diye yine.🤐🤐

    Bu güzel şiirin şairini kutlarım yürek kalemle özleşmiş şiirin satır aralarında.. kutlarım üstat..👍