Kol Saati Boşluğu
Küstah bir zaman,
 Gözlerinin ücrasında yitip gidiyor
 Bir kol saati boşluğu kadar zamansızım
 Haber yolladığım ulaklar,
 Dilsiz mektuplar bırakıyor yurduma
 Sensizlik kapı duvar olmuş
 Gittiğin yollar sözleşmiş sanki
 Her sapakta çıkmaz bir sensizliğe tosluyorum
 Ah sevda çiçeğim
 Baharlarınıda alıp gitmişsin
 Yüzümde şubat kesiği yaralar sızlıyor
 Biliyormusun,
 İhtiyar bir değirmen beyazlığında
 Yeni bir sayfa açılmıştı teninden, tenime
 Gözlerinden kalbine yeşil bir orman yolu
 Sessizliğinde sığınmıştım
 Oysa bin yıllık yalnızlığımın 
 Kavuşma arzusuyla uğramıştım topraklarına
 Ben gönlü kızıldan,
 Yeşile erme çabası
 Günahı tövbeye terk eden
 Merhametle büyüttüğüm çiçeklerden 
 Bir orman gibi büyüyordum sana
 Ateşe vermeselerdi, kaçmazdın biliyorum
 Hadi gel küllerimden yeşert beni
 Zaman acımasız ve küstah
 Gözlerinden ücrada soluyorum...






