Köprü

Hayat köprüsünde bir garip yolcuyum
Gürbetten vuslata,geri dönüşü olmayan,
Dönen hiç kimseyle karşılaşmayan.
Ömür köprüsü ayaklarımda kaygan zemin,
İster koşarak geç,istersen sürün,
Sepetimde amelim yüklü,ancak bir ögünlük ürün.
Boş gidilmezmiş varılacak yere,
Cumrumle gidiyorum ancak benden hediye.
Köprü taşıyor beni nihayet bitecek,
Kim bilir? Hangi vakit?Kimler geçecek?
Belki Firavun belki de Musa,
Gömlegi yırtık Yusuf peşi sıra Züleyha,
Bir hamal, sırtında sepeti,
Bir ana ,rahminde bebesi,
Rap rap...
Bir koca Paşa,hem de en yüksek rütbesi.
Geride kalıyor,ümitlerim,hayallerim,
Düşmanlarım,sevdiklerim,
Canımı yakıyor sepetimde kalan eski hatıralar,
Bitsin artık karşılıksız yaşadıgım sevdalar,
Kederler,elemler kokusu sinmiş gölgelere,
Gölge ise hep beni takipte,
Kurtulmak istiyorum bu çetin kavgadan,
Vazgeçtim artık hırs ve tamahtan,
Kalmasın bende tek şeyin,
Bırak yakamı gideyim,
Bir pula degiştim hepsini,artık kaçıyorum,
Ben şimdi öz yurdumu arıyorum...
Yola cıktım ta alemi Ervahtan,
Dokuz ay misafir kalıp ayrıldım anamdan,
Bu kısa köprü ile geçerim dünyadan,

Bir mekana yol var köprünün sonunda,
Yaklaştıgımı hissediyorum attıgım her adımda,
O mekan;
Sarp bir yamaç,amansız yokuş,
Arkada kaldı İrem şehri harabeleri,
Hemen yanı başımda Gayya kuyusu,
Çok mu uzak? Darüs selam,esenlik yurdu
Beşyüz yıl öteden gelir kokusu...

Yol şimdi başlıyor köprü ne de kısacık,
Uyumak istiyorum,sesiz emin ve sıcacık,
Alem i Berzah ne güzel köprü
Ne kılıçtan keskin ne de kıldan ince,
Yol devam ediyor bu uykuda bitince,
Yine yocuyum köprülerde...

02 Temmuz 2012 14 şiiri var.
Yorumlar