Korku
ve sonra
tanrı'nın yok olduğu yerlere gitmek istiyorsunuz
yalın ayak
kim bilir
küfretmek için belki de
ölümün ıslak nefesini hissedecek kadar karanlık
yalnızlık kokan viran köşeye
puşt masallar anlatıyorsunuz kendinize
yalan olduğunu bile bile
kulağınıza ihanet ediyor
dudağınız
garip bir sancıyla uyuyorsunuz sonra
kış kadar sert bir mekanda
kar yastığında
çakallar uluyor
ürküyorsunuz içiniz burkuluyor
rüyanızı bölüyor rüzgarın korku ivmeleri
içinizde büyüyorsunuz
panik
yoksulluk
yoksunluk
aşk arıyorsunuz
boşluğunuzda yine o puşt yalnızlık
çam gölgelerinde
kozalaklarla konuşuyorsunuz
şarkı oluyorsunuz
ıslığınızda deniz
devrim olup
kalabalığa karışıyorsunuz ...
puşt masallar anlatıyorsunuz kendinize yalan olduğunu bile bile kulağınıza ihanet ediyor dudağınız😙👍👍
Alışmışlar üstat ne yapsan silemezsin dudaklarından ..yine güzeldi her zaman ki gibi okunası ve düşündürücü..anlayana..👍