Korkuyorum
kafese döndüğünde sofa
perdeler inerken öğle güneşinde, koyu lacivert
muammadır sokak kavgaları
bir boşluk doğar
göğsün iman tahtasına
taş ağırlığınca
umursanmaz eylemlerin sureti
vazgeçmek cesaretin kuş bakışı heyecanından
esaretin yorgunluğu inince militan düşlere
kim mahpus etti bilinmez, öykünün arkasını
denize sırt dönerken manasız
ve gökte aramak maviyi, avlusuz mekanda
ne zor
kör gözünde çıban çıkmış misali
acı
inadıdır belki onurun
yüzünü düşürdüğün sokaklarda yürümek yine
şeytan asasını asıp avuçlarına, kör topal
kırlangıçlar koşarken senden önce
adımların pusulası kırılır belki diye
kulakların uğultusuna tıkayıp hasreti, ya gidersem
ya gidersem
gözlerinin kıblesine ve yine
yine aynı çığlıklar kaçırırsa o kokuları
korkuyorum artık,
karanlığı bıçaklayan yüreğim
neredesin
neden titriyor artık gölgeler
ellerimden bin beter ...
Titreyen gölgeler titreyen yürek zaman geçip gidecek ve geride bir dolu anı...👍😅