Körlük

Neydi o otelin adı unuttum

Denize yakındı sanırım.

Sabahları yosun kokardı.

Saatlerce uyumazdık da hani

İlk seherde ince ince yel eserdi

Meltemdi herhalde o da.

Ben senin saçlarına dokunurdum

Yok, sevmek değil

Ürkek ürkek dokunurdum saçlarına.

Sen sessiz sedasız uyuyormuş gibi yapardın.

Sonra ben

Biliyormuş gibi hikayenin sonunu,

Bir daha hiç unutmamak için

Hiç bir çizgisini

Senin yüzüne bakardım.


Direnemeyince,

Bayılır kalırdım nihayet.

Sen, uyur uyanık rüyalarda giyinirdin.

Sırtını o günlerde belledim.

İşe gidiyordun,

Benim tek mesaim sen.

Sonra bitmez saatler.

"Oy akşamlar akşamlar

Yine -gelse-akşamlar."

Bir şişe şarap olsak

Sabaha dek harab olsak.


O yıllar kördüm,

Bu özrün

faili gayet seçik.

İki gözlerimi diplerinden dağlamıştın sen,

Başkasını görmeyeyim diye ben.

Görseydim eğer,

Derin derin uzaklara dalmalarını,

Ruhunun başka yerde kalmalarını,

Bana uzak sana yakın diyarları

Görürdüm elbet.


Tam da bir kör gibi

İhaneti kokusundan tanıdım

Yabancıydı, hiç girmemişti yatağımıza.

Kesifti, çirkindi,

Köprüaltında sidik,

Yaz sıcağında başıboş kabirlik,

Ve sinik bir aşık gibi

Kötü kokuyordu.

İlk o gün duyduğumdan, tanıyamadım.

Öyle ya, sen böyle kokmazdın

Konduramadım.

Sonra,

Buram buram yayıldı koku.

Ellerin, saçlarınla başladı.

Boynuna, karnına

En son ağzına yayıldı.

Dayanılmazdı, hatırlarım.

Yirmi yıldır burnumda koku,

Gözlerim hala kör,

O kokuyu ararım...

15 Şubat 2019 27 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar