Kotak

Kotak kelimesinin, bilmem pek anlamını
Pek te sanmam, kötü bir anlam taşıdığını.

Çok kullanırdı ninem rahmetli,
Kızınca bana, bir de sarı kediye
Söyleyiverirdi dili.
'Sarı kotak' ya da 'Koca kotak'

Evimizin kedisine de kızınca,
Süpürgeyi eline alınca,
Bir de onu köşeye sıkıştırınca,
Eyvah! Ki ne eyvah!
Vah! Haline kediciğin
Vah vah!
Söylene söylene
'Sarı kotak'

Bazı yörelerde
Yayılır yayık çiğ sütle
Süt te biriktirilir
Yayıklık denilen küpte.

Süt biraz ekşiyince adına
'Uyunuk' derler bakıp ekşimsi tadına
Uyunuğu yayığa dökerler
Hemen hemen gün boyu döverler
Bir avuç tereyağı ile
Bir kazan ayran ederler.

Bizim Sarı Kotak
Çok sever bu ekşi sütü
Gidip gidip yere devirir
İçi uyunuk dolu küpü

Geçince eline ninemin süpürgenin terkisi
Yandı evin kotak kedisi
... / ...

Geçmiş gün tam hatırlayamam
İlk gençlik yıllarımdaki zaman.

Sanırım yetmişli yıllarda olacak
Köyümüze şebeke suyu bağlanacak.

Demişler ki babama
Çalışır mı oğlan bizimle.

Demiş te rahmetli, 'Ne iş edecek?'
Demişler. 'Harç karacak, mala vuracak.
Bazen kanal kazacak, bazen taş taşıyacak
Ama sonunda, emeğini alacak.'

'Ama, biliyorsunuz oğlan öğrenci,
Nerden tanıyacak malayı harcı,
Olmak isterim size yardımcı,
Sormalıyım, olmasın sonra davacı.'

Babam bana geldi
Çalışır mısın evlat dedi.
Dedim, baba, sen işi anlatmaya bak
Hayırlıdır bedavaya çalışmak
Olmaktansa başıboş aylak

Babam dedi, oğlum iş ağır.
Dedim, vardır elbet bir hayır.
Kazdık durmadan kanalları
Dolanarak, dere ve bayır.

Bir gün dediler
Depodaki sıvacı firar,
Duyduk sende bu hüner var
Hazırlan depoda da işin var.

Bıraktık kanalları girdik depoya
Başladık mala vurarak sıvaya
Yapışırız ekmek için taş duvara
Bakılmaz yüzümüzdeki harçlara

Bir gün gideceğim işe, azık boş torbam
Seslendim, niyedir be anam.
Ninem çıkıştı oradan,
Bugün biz de badana yapacağız,
Öğlen gelirsin, taze ekmek te yapacağız.
Öğle yemeğini o zaman hazırlayacağız.

Gittik işimize oynaya zıplaya
Sarıldık yine malaya,
Kollarım da kopmuş,
Harç yüklü malayı sallaya sallaya
Öğle oldu, düştüm yola.
Yemek yiyeceğim doya doya.

Şen şakrak geldim eve
Aynaşmışlar bizimkiler
Her yan, her yanda
Sofra falan da yok meydanda.

Seslendim! Ben geldim Nineee.
Hani yemek neredeee?
Ninem Ünlendi.
'Ocaklıkta koca tencere,
Ekmek se sarılı sedirdee'

Yöneldim, hemen sedire,
Yumuldum tazecik ekmeğe
Döndüm ocakta tencere
Ve benim neşem yerinde

Kaldırdım kapağı, horoz bir tencere
Keyfim daha da geldi yerine..
Hemen bir hışımla yemeğe yumuldum
Hem sırtlan gibi aç hem yorgundum.

Yedim tamamını horozun
Karnımı bir güzel doyurdum.
Kemikleri de tekrar
Tencereye doldurdum.

Gariplerim nasıl düşünürler.
Akşama yemek var bilirler.
Akşam babam eve gelir.
Yemek olmadığı öğrenilir.

Hemen kırılır birkaç yumurta
Yenilecektir tabii akşam oturup ta
Babam şaşırır bu sofraya
Bir yumurtaya bakar bir de yoğurda

Başlar bağırmaya,'hani ben horozu kesmiştim.
Söylesene hanım horozu ne ettin.'
Ninem, devreye girer...
Bağırma kadına bana bak!
Yemiş horozu koca kotak...

Babam, sert sert bakar yüzüme.
Olur mu artık orda durmak?
...


Çetrefil.




... / ...


kotak (I):
Erkek kedi. [ Derleme Sözlüğü c: 8 ]*Bergama -İzmir
Rumeli göçmenleri -Bursa Pazarcık *Bozüyük -Bilecik
*Bakırköy -İstanbul Özbek aşireti -Trabzon
Velimeşe *Çorlu, *Saray -Tekirdağ

aynaşmak (I)
Girişmek, işe başlamak, koyulmak.

08 Mart 2012 124 şiiri var.
Yorumlar (4)
  • 12 yıl önce

    uzun soluklu olmasına rağmen akıcıydı,güzeldi..yüreğine sağlık hocam..

  • 12 yıl önce

    güzeldi keyifle okuduk elinize sağlık hocam

  • 12 yıl önce

    👍👍👍👍gülümsetti sarı kotak şiiri... Sıcacık bir aile öğretisi

  • 12 yıl önce

    hikaye tadında bir şiir okuttunuz bizlere

    umarım süpürgenin tersi size değmemiştir :))

    kutlarım Yaşar bey saygılar.