Küçüklüğümüzde Masumdur Günahlarımız

ölüm
çocukluğumda
saklanmayı bilmediğim saklambaç oyunlarında ebeydi
ne zaman sobeleyeceği belli olmayan.


ıhlamur kokulu koca gövdenin
sarkan dallarının nazlı kıpırdanışlarıyla
kavurucu sıcaktan korunuyordu küçük bedenlerimiz
küçüktü bedenim
bedenimin gölgesinden daha da küçüktü
annemin memesini emmeye çalışan kardeşim
nazlanıyordu çapalamanın molasında
sanki kaderi sakinliğinde dinleniyordu
süt kokuyordu annemin teni
minik elleri
süt kokulu terli bedeni gıdıklıyordu.

güneş
iki küçük beden yalnız kaldığında
az gölgelere ulaştı izinsiz
gölgelerin yetersizliği
ıhlamur ağacının gövdesine emanet edilen minikleri bunalttı
kıpırtısızdı yapraklar rüzgarın keyifsizliğinde
güneş şaşkın,saklandı bir buluta
mahcupluğunda bulutlardan yardım istedi
anlık kucaklaştı bulutlar,ışıksız bir şimşek çaktı
gökyüzü yaz damlaları serpiştirdi sessizliğe
ıhlamur ağacı
minik bedenleri yakınlardaki evlerine kovaladı.

minik bedeni zor sardı kısa kollarım
süt kokusu doldu genzime
göğsüme ılık ılık bir şeyler aktı
korkunun gözyaşları sandım,gözyaşlarıma karıştı
koştum
koştum
büyüklüğüm sahiplendi küçüğümü
kollarımda sımsıkıydı emanetim
eve vardığımda
yorgunluğumun nemi soğukluk oldu bedenimde
anlık üşümüşlüğümü belli etmedim
yaz ıslaklığında üşüyen kardeşime
nemini aldığım minik bedenini
sevgiyle örttüm.

annemin meraklı bakışlarını
gururla karşıladım evimizin kapısında
ıslak saçlarımı kokladı,yüzümü okşadı
ben,
büyümüşte küçülmüş ağabeydim.

uyuyordu küçük bebeği...

annemin ardından kapanan gıcırtılı kapının aralığından
hafif bir toprak kokusu doldu toprak odaya
ıhlamur kokuları karıştı
yaz yağmurunun az ıslaklığına.

uyuyordu küçük...

yorgunluğum uyku oldu gözlerime
gözlerimi yumdum
saatler sonra kabusuma uyandı küçüklüğüm.

uyuyordu...

sabah hala ıhlamur kokuyordu.

yıllarca büyüklüğünde gizledi küçüklüğünü
yıllarca ıhlamur kokularında
o koca gövdenin şahitliğinde yaşattı
nefessiz kalan minik bedeni
yıllarca bir dua yüreğinde
"kardeşimi öldüren benim Allahım affet beni"

küçüklüğümüzde
masumdur günahlarımız
küçüklüğümüz gibi.

21 Aralık 2011 150 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (6)
  • 12 yıl önce

    şiir beni çok gerilere götürdü. sanki tütünden gelen annemi gördüm salıncağında akılsızca sarılmanın, nefessiz bırakılmanın neticesi ölen kardeşimi anımsadım. Nurhan'ın öykümsü şiirleri her zaman çok başarılı olmuştur. son zamanlarda şiirden biraz uzaklaşsa da sanat niteliğini kaybetmemiş. kutlarım arkadaşımı. saygılarımla: rr.akdora

  • 12 yıl önce

    sevgideper şairem şahane bir şiir yazmışsınız tebrikler saygılar

  • 12 yıl önce

    Yol tutunuşlarımızla örselendiğimiz anlarda bir yanık zaman türküsü dolarız dilimize, adımızın ezberini usunda tutan sevgiliyle çoğalmak için. Geceler kırık bir plakça döner kendi ekseninde, biz döner her turda, şarkıların her nakaratında şiir oluruz hayata akmak için. Yalnızlık, gecenin öte yakasında kendi yüreğinin sesini dinleyerek geceden korkan çocuklar gibi tedirgin. Yalnızlık kendi dalgasından korkarak gecenin yansımasından medet uman bir kadının iç çekişi kadar engin. Ve yalnızlık asılı umutlarının penceresinden şafağa bakan bir adamın düşlerle yolunu çizip güne başlaması gibi dingin. Kutladım.

  • 12 yıl önce

    İç sorgulamada yargısı ve infazı hiç bitmeyen senfoniye benzeyen günahlarımız... Büyüdükçe küçülten ve içten içe ezen.. 😙

    Nurhan'cım, ne iyi ettinde geldin

    Selam sevgilerimle.

  • 12 yıl önce

    yıllarca büyüklüğünde gizledi küçüklüğünü yıllarca ıhlamur kokularında o koca gövdenin şahitliğinde yaşattı nefessiz kalan minik bedeni yıllarca bir dua yüreğinde "kardeşimi öldüren benim Allahım affet beni"

    küçüklüğümüzde masumdur günahlarımız küçüklüğümüz gibi.👍

    Kutlarım güzel şiiri içtenlikle...