Küf
her eylem sen kokarken
hele basmayayım diye yüreğine
taşa değmiş postalımın boyaları dökülürken patikalara
vedalarımın acısını yükleyip bir türküye
gidişim yalınlaştırıp hayali
cehenneme yürüyüştür
ateş sürüp dudaklarıma
sen uzakları bilir misin, kervan geçmeyen hani kuşları ölü ülkenin kokusuz ağaçlarını
gasp edilmiş
ıhlamurlar susarken mayıs'ta
sanki eylül'den başka mevsim yokmuş gibi
tomurcuklanmadan dökülünce kozalaklar
iklim döküntüleri serilir ya toprağa
ve cuntalara açılılan gibi dehlizler
denizleri gökyüzünde ararken şaşkınlığı
o gözleri bantlı ergen çocuğun
onursuz çığlıkları sarsarken yıldızları
kırık kalemlerden
kurulun dar ağaçlarına boynu geçiren
ıssızlık, şafağın yüreğini kabartırken
her cesaret sen kokarken
her adım sana koşarken tökezlenişim
ve kalışım o taş koridorlarda
küf kokardı..
cehenneme yürüyüştür ateş sürüp dudaklarıma sen uzakları bilir misin, kervan geçmeyen hani kuşları ölü ülkenin kokusuz ağaçlarını😙😙
O taş koridorlarda her hayat küf kokardı idam sehpaları kurulurken.... yüreğine kalemine sağlık üstadım ..şiirin adresi...😙👍