Kul

Susar gök kubbe;
Dolanır rüzgâr mahyalarda
Mistik kokular dolaşır avuçlarımda
Ezan ile başlayan ömrüm
Sala ile son bulacak bilirim
Bir kibrit çöpüne benzeyen ruhum
Kırılır orta yerinden bilirim
Ben toprağa fısıldarım
Arş'ta duyulur bilirim..
Kubbet-üs sahra ağlar dayanamam
Hira'da savrulur duygularım ağlayamam
Arafat ta dolar bakışlarım
Mina'da solar yalvarışlarım
Merve' de kalır aldanışlarım
Dolarım, dolarım da ağlayamam..
Şems olurum kâh mevlaya
Kâh mevlana
Kâh tennure giyer zikre dalarım
Kâh sevgiliye susar ağlarım
Döner dolaşır kanarım
Bulunmaz merhem yaralarıma
Sessizdir dergâhlar bütün sırlara
Secdededir durmaksızın mescid-i aksa
Kaybolurum miraçta, susarım
Susarımda konuşamam..
Geçtim serden
Dabbetül -arz'dan
Deccal'dan
Sur' dan
Kıyamate dair ne varsa
Geçtim kıyısından mahşerin
Seyre dursa da kıbleyi alem
Donarım, donarım da kalkamam..
Sessiz kalır bütün haşmetiyle minareler
Bir elif anlaşılmazlığında ziyan aklım
Bir abdâl telâşında
Çaresizliğime en çok duâ yakışır
Arş'a değer başım utanırım
Gönülde milyon dua doluşur susarım
Gözlerim sema'da dizlerim kâbetullahta
Ellerim hak tealada yanarım, yanarımda kül olamam.
Ham yüreğim acemi
Sır bedenim toy
Derviş değilim elbet, aşıkta
Ben kimim ki bu diyarda
Layık bile değilim zerre rahmanına,
Lütfuna..
Sevgili..!
Kapına hiç olmaya geldim
Ben hiçliğimi sunmaya geldim
Şüphesiz şanın yücedir..