Kül Mektup

("Doğan Eray - Can Damarımsın" ile iyi gider.)



bazen yırtasın gelir kelimeleri,
kendi içinde parçalayıp,
kalbinin her bir parçasını onlara sarasın.
sonra da ağlayıp dökesin,
her birini, onun gittiği her bir adıma.

ve yeşerir belki düşlerin,
büyür soy ağacın o izlerin içinde.
sararır yaprakları, aşkın tükenir,
sen tükenirsin, aşk tükenir.
gri ve siyah kalır sadece,
ve sarı
yıldızları serpmek isterken gökkuşağına.

aldanma kelimelere, anlatamazsın.

---

onun için beslediklerini kelimelere dökemezsin.
cümleler utanır kurulmaya.
aşkınla birlikte kelimelerini büyütürsün.
onlar büyür, sen büyürsün.
ve gün gelir
onun için büyüttüğün kelimeler başkasına şiir olur.
yani onun için kesmeye korktuğun kırmızı kabloyu,
başkasının mavi kablosuna tercih edersin
kalbindeki küçük çaplı yara ile de son nefesini vereceğin günü beklersin...

---

bu yüzden belki de, sessiz olur büyük aşklar.
ve herkes bilir çoğu zaman,
ama kimse tastamam hissedemez.

kurulmuştur içimize,
kıvılcım mı çakar, yıldırım mı düşer bilinmez,
can alır.
en çok da sessiz kelimeler.

---

dilimin ucuna gelen kelimelere
duvar olur dudaklarım...
konuşsam, kulaklarım utanır duyduklarından.
ya da kalbim yanar kor olur paylaştığından...

---

bir kül mektuptur bu, yanan anlar.



Ayça Baltacı & Emrah Nargöz
3 ağustos 2013 cumartesi, 00:50

(Kuralları çiğnemek için değil, şiir çift şairli olduğu için isimler eklenmiştir.)

03 Ağustos 2013 163 şiiri var.
Yorumlar