Kum Rengi Kül

Uyandım daha rüyalar bebek iken
Katranlı bir gecenin siyahını kaldırdım üzerimden
Bir müddet uzak kaldım gülümseyen çocuklar ülkesinden
Hava da soğuktu, idamlıktı yıldızların duruşları
Bilemedim kağıdın çıkmaz sokaklarını. Yabancılaştım
Tanıyamadım hüznümdeki çizgileri. Kayboldum
Rüzgarlara kiraladım mektup zarflarını
Adımı da hatırlayamadım adının yanında.
Uyandım

Kahveler isyan ediyordu
Dudaklarımda kırılan fincanlar içinde
''Sigara içer misin?''diye sabrımın ayaklarına kapanıyordu
Ucuz sigara paketleri yatağımın dibinde.
Saçlarımı ıslatıyordu havada raks eden nem
Tam ayağa kalkacaktım ki güneşle ıslanmama rağmen ;

Düştüm külleri içerisine
bir şehrin
Halbuki ben cehennemi dudaklarımda söndürebilirdim
Mapushane sabahlarını
hatırlatmasaydı ellerin

1.

Henüz kısa bir şiiri çekmemiştim içime
Zoraki doğan güneş içinde
Kuşlara yalvaran ihtiyar sabahları düşündüm
Ömrüm Bethooven şarkılarıyla dikiliyordu
Mozart'ın notaları ile boyanıyordu bazen
Neyse ki uyandım
Ve doğdum Ravel'in Bolerosunda

Yine henüz avuç içlerim terlemedi. Üşüdüm
Penceremi eriten bir ışık
Bir yalnızlık dokunuyordu el bileklerime. Ürktüm
Korktum biraz da
Kendini şiirlerde arayan insanlar için.

Tenime gülümsüyordu çerçevelerden kaçan fotoğrafın
Ah gülümsemek ne güzel
Ve doğmak...
Doğmak yıldızların özgürlük kentlerinde
Ay ışığının gülümsemesinde
Ve atmosferi karşılamak ne güzel kum rengi küller içinde

2.

( Yeşil kaçtı
Picasso'nun tuvalinden
Yakalayın ilk baharın
öpüşlerini resimlerden ! )

Bir adam vardı Picasso'nun sanki ikiz kardeşi
Çerçeveleri eskimiş fotoğraflarda
O inadına hep yepyeniydi
Yakışıklıydı ve çok gençti
Hayatın yokuşunu çıkıyordu
El ele tutuştuğu minik bir kızla...
Bir adam vardı
Ağlamazdı hiç gökyüzünde varsa peri kızları
Penceresinde uçuşan karanfillere
Cennette koşuşturan atlara
Bir kadına
Ve minik bir kıza aşıktı

Bir adam var bu şiirde takım elbisesi lacivert !
Bir de minik bir kız var elbisesi iyilik elbisesi merhamet...

''Ah... Anlarsın birgün '' dedi adam '' bu şiir çok siyah
Okursan yüreğini özgür bırakıp kaburgalarından ! ''

3.

( Gölgeleri sevdaya tutsak insanlar sordu )

Mevsimlerin tarihleri geçer mi hiç?
Geçmiyorsa bu baharlar niye zehirler insanı?

4.

Sustum sonra, saçlarım denizdi
Gemiler doğurdum ellerimle
Boğuldum, memleketim okyanustu
Yenilgiler çizdi adamlar nefesime...

5.

Saate baktım duvarlardan akıyordu
Kaşlarının üstünde ki çizgiler ağırlaşıyordu
Akıyordu alnından asit yağmurları
Akıyordu ve yakıyordu işte bakışlarımı
Ama biliyordum ki
Ağlamak hafif bir sıyrık Tanrı için !

6.

Çıkarttım portmantodan bu sokağı
Giyindim
Ve çevirdim bir akşam vaktini
Açılmamış mektup zarflarından daha karanlıktım
Daha sabırsız...

7.

( Sıradan insanlar için bu vakitler gece yarısıdır
Lakin gece yarasıdır şairler ve yalnızlar için canımın içi .)

Sonra dedim ki kendime
Ne çok şeyler birikmiş , oturmuş, ölmüş içimde !
Her neyse canımın içi
Seni gördüm bir başka şiirde
Bir başka türkünün içinde rastladım sana
Sen fark etmedin
Bir mahkum gördüm sen de
Sevdalıydı boynunda ki isli urgana
Gözleri doluydu
Ömrü doluydu
Yüreği dolmuştu çoktan. Taşıyordu

8.

Çığlığı bir kar fırtınasıydı
Güneşin dizleri önünde...
Teni kaygandı
Teri bir fısıltı deniz için...
Lütfen canım kavuşacağız yine bir dizede
Bir resimde
Belki Rodrigor'un Konçertosu içinde
Güzel bir kahvaltı yaparız olmaz mı?

9.

Gözlerinde tut gökyüzünü
Düşmesin yanaklarına
Yoksa bir sevda ölür
Bir sevdalı ölmezken bu kavgada...

10.

Döndü; mesafeler ucuzdur
Affet beni dedi. Yalnızca
Cebimden yıldızlara düşen bir kaç harf için


10 Ağustos 2012

10 Ağustos 2012 94 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (2)
  • 11 yıl önce

    👍Şiir mi roman mı okudum anlayamadan bir solukta bitti,keşke devam etseydi:)) TEBRİKLER ÇOKÇA..👍

  • 11 yıl önce

    Gözlerinde tut gökyüzünü Düşmesin yanaklarına Yoksa bir sevda ölür Bir sevdalı ölmezken bu kavgada...👍

    Dolu dolu bir şiir gerek kelime zenginliği ve gerek cümle kurguları özenle seçilmiş çok beğendim kutlarım Nilay hanım...