Kum Saati

kum saatimin bir denizi olmadı

iç dünyamda zaman mahşere dönüyor Ola

bilmem kaç kez dik durdum vurgunlara

iyi şeylerin oluşu çok eski bir hikayede kalmış gibi

herkes unutmuş bir ben hatırlıyorum gibi

yüreğimi döktüğüm şiirleri de sevmiyorum Ola

affetmeyi de, elimden bir şey gelmiyor olmasını da

bir gemi olsaydım demir atardım  her şeyden uzağa

kendini unutmanın bir çaresi var mı ki Ola

aklımdaki cehennemle baş edemiyorum

külü yakamazsın ki

ölüyü uyandıramazsın uykusundan

beni de inandıramazsın bir daha aşkın saflığına

biz kat etmek için değil de

her şeyi katletmek için çıktık çünkü yola

yol bitmedi, ben bittiğimi sandım da kendimin

ah bitmedi bitkinliğim, bitişler vardı hep oysa  Ola

yine de dönüyor dünya hiçbir şeyi umursamadan

hayat şarkısını söylüyor sevinçli bir çocuk gibi

hiç büyümeyecekmiş gibi, yıkılmayacak bir bina gibi

dimdik koşuyor hayat zaman parkurunda

bir at olsaydım almazdım hiçbir yükü sırtıma Ola

vururdum dört nala kendimi

 koşardım bütün olanlardan uzağa

ama ne fayda

nafile bütün ciğer söken o feryatlar

mevsimler döndü durdu, esti geçti yalan rüzgarlar 

ben güzde kavruk bir ot gibi kaldım, dağılmış 

artık hiçbir yağmur yeşile çalamaz sesimi

şarkım susturuldu Ola

bir melodisi yok artık nefesimin

oysa inatçıydık, düşlerimiz peşinden koşarken

paslanmaz dedik yüreğimizdeki o sert çelik

verdiğimiz savaşlar mağlup olmak içinmiş

şimdi ne kalmışsa hırpalanmaktan delik deşik

vuruldu

kalbimizin göğüne kuş eylediğimiz her sevda

ah Ola

yoruldum,  kollarımın arasında

sonsuz bir hüznü taşımaktan...



11 Eylül 2022 300 şiiri var.
Beğenenler (10)
Yorumlar (1)
  • 2 yıl önce

    Kutlarım güne düşen şiirinizi, saygılar Bayram bey.