Kuş Uçumu

Erguvanlar açarken yasaklı gecelerde,

Annemin ninnisi hala dudaklarımda bilmece,

Çalınan bir kent var içimde bir yerlerde,

Sokaklarında kaybolduğum evlerde kahpece,

Diriltildiğim her köşebaşında körü körüne,

Tekrar bıçaklandı adını sayıklayan her hece,

Kuş uçumu kadar yakınken sana özleminle,

Dağıtırım küllerimi merhametsiz tükenişlere,

Pamuk ipliği ile bağlı geçmişim,

Dil altı haplarının gölgesinde,

Düğüm düğüm üstüne belimde ibrişim...

Sana bişey olmasın dediğim gecelerde

Karanfiller yasa düştü pencerelerde,

Hatıralar kilit vurur acı demlere,

Cebimdeki son anahtar,

Hangi kilide amade,

Paçası sökük suskularımın sadakati,

Gizli saklı riyakar fingirdeşmelerde,

Mutlaka düşerdi aklıma kekik kokularında,

Yaralı kırlangıçların gönül ağrısı,

Bedelini ödemediğim bir züleyha çağrısı,

Üstü kalsın dediklerim şimdi hicran sancısı,

Nasırlaşan duvarlarımda geçmişin kiri,

Yükünü sırtlamışım rafa kaldırdıklarımın,

Öyle bir ağlayasım var ki,

Sessizce döküldü dilimden içimi yakan adın,

Beni yok sayışlarında vazgeçtim eksilmekten,

Benimki de o hesap işte...

Ne zamandır ellerimiz kanlı bıçaklı,

Sokak sokak seni arar yasaklı sevdam,

Eski tadı kaçmış çığırtkan telaşlarda,

Çehremizde rüştünü ispat etmiş artakalan,

Ulu çınar gibi yaslandığım,

Kin tutmaz bir vicdan,

Yeminler bozduğum onca talan,

Kasvetli mektuplarda körebe bir isyan,

Fesleğen kokulu odalarda dil pişman,

Hüzünler ayaklandı feryat figan,

Aymaz korkularda sitemim sana tercüman

Göğüs kafesimde kuru bir ağaç,

Dudaklarımda gömülü kifayetsiz bir yalan...

İçimde avaz avaz bağıran,

Anlatılmaz bir ıssızlıkta,

Şeker pembesi sevdamla,

Eğrelti otlarında seğirir nabzım,

Kırılan oyuncaklarımda çocukluğuma bakışım,

Nereden inceldiyse oradan kopsun,

Derdest zamanlara öykünen gedikli düşler,

Sitemkâr şafaklardan elde kalan,

Bağrımı hançerleyen fevri tezahürler,

Bardağın dolu tarafında,

Ezbere saydığım yıldızların şavkı,

Ömrüm başıbozuk bir rüzgara yelken açtı,

Kime koştuysa mahur yüreğim,

Gurbette kaldı hasretle bakan hayallerim,

Yüreğimin haritasında ne kalmışsa dünden,

Toparlanıp gidelim vakit varken...

Sadece geçtiğimiz şu üç günlük dünyada,

Vur kadehi be ustam acılar katlansın,

Bırak uçurtmamızı vuranlar utansın...