Küskün Çiçek

Ey !...
Gözlerindeki gri bulutlardan,
Ak ak Kımız sağdığım efsane...
Serimi ser-hoş eden dil-i ruba
Yaban düşlerimin ehil umudu...
Davetsiz hazanları
Eşiğinde katleden
Asil ve asi goncam
And olsun; sahib-i fermanın geldi
Aç otağını, gök Tuğralı han geldi

Ey !...
Tanrıdağlarının eteklerinden koparıp
Kürre-i arza serpiştirdiğim
Soylu destanlarımın en son nüshası

Seni ...
Evet...
Seni ben yazdım,
Yine ben okuyacağım.
And olsun sana...
Sahib-i lokmanın geldi,
Aç otağını gök Tuğralı han geldi

Ey !...
Perili ahşap konaklarda tutsak edilmiş,
Hürriyet aşinası...

Ey !...
Balalayka çığlıklarına ram edilmiş,
küskün çiçek...

Ey...
Yürek adresim...
Sen; yollarıma özlemle bakarken
Hüzzam sentezli, nihavent fasıllarla geldim
Kopuzumun tellerinden dökülecek
Gönlünde mukim, Prangalar sökülecek...
And olsun Beste-i ruhun geldi,
Aç otağını gök kılınçlı han geldi

Ey !...
Gözleri sadak,
Kiprikleri ok...
Sinemdeki köşkün maliki...
Hadi olmaz de...
Hayır de...
Yap savunmanı, yurdunun keşfine geldim.
İstersen vur be...
Vur hançeri...
Ben senin fethine geldim

Boz atlı hızır ata dan
Aldım himmeti...
Sensin bana gönlümde ki zimmeti
Ferman-ı aşkımı sunmaya geldim
Ben seni şad edip
Gönlünün,
Gönlünün,
Gönlünün !... gaspına geldim


ihtilal