Kuyunun Seranında Asılı Gönlüm

Gönlüm kuyunun seranında asılı duran su

Bakaydın bakaydın bakaydın da gözlerimden içime akaydın

Yaylanın ortasında bir mantar çayır çimen arasında kuyu

Bir kolu yerde bir kolu gökte semazen seranı

Döneydin döneydin de Mevlana’ nın gönül kuyusuna dalaydın

Dalaydın da gel diyeydin bölünmüş gönülleri birleştireydin

Yaylanın ortasında asılı sembil seranı

Damlayaydın damlayaydın damlayaydın da kuru dilime nem olaydın

Nem olaydın da söyleseydi lal olmuş dilim

Bir kolun kuyuda bir kolun havada semazen

İneydin çıkaydın ineydin çıkaydın ineydin çıkaydın da suyumdan alaydın

Aldığın suları Sivas’ ta Madımak’ a dökeydin

Kuyunun seranında sembilde asılı gönlüm

Damlayaydın damlayaydın damlayaydın da Abdal Pir Sultan’ la mavileşeydin

Mavileşeydin mavileşeydin de esen yellerle inleyeydin

İnleyeydin Aşık Veysel’ le arılar gibi vefasız dinleyeydi

Dinleyeydi Neşet Ertaş’ı Ahmet Arif’ i Mahzuni Şerif’ i

Dinleyeydi dinleyeydi de perişan halleri bileydi

Göğün mavisini karnında saklayan kova

Döküleydin döküleydin döküleydin de Hacı Bektaş’ la Veli’ leşeydin

Dadaloğlu’yla kavga kuraydın kurda kuşa selam vereydin

Aşık Yunus' un gönlüne gireydin coşaydın

Akaydın coşaydın akaydın da berraklaşaydın

Berraklığınla bağrıma çimenler çiğdemler yayaydın

O bir damla su seranın ucunda kovadan damlayan

Hoca Nasreddin’ le gülen gülerken düşündüren

Seranın kovasında inen çıkan inen çıkan inen çıkan

Bayburtlu Zihni ile ağlayan esen yellerde inleyen

O bir kuyu çevresi taş duvarla örülü çayır çimen

Karacaoğlan’ la aşk yaşayan akan akan çağlayan

Bir eli suda bir eli havada seranı kuyunun

Köroğlu'na dağlar aşırtıp Sabahattin Ali'yi yolda kandıran

Bir damla su kuyunun seranında sallanan

Damlayaydın inleyeydin allı turnayla haber yayaydın

Uçaydın uçaydın uçaydın da Trakya’ dan Anadolu’ ya

Sarı saçlı mavi gözlü Nazım’ a selam sunaydın!