Lâ İlahe

yüzün eskitince şehir

akşam nihaventleri düşer astarına gecenin

töhmetli bir iç ağrısıdır

sarı gözlü gelinin

beti benzi sapsarı



arpacık kumruları gibi düşünmekte hasretin sokakları

gün bitmekte yoksunluk üzerine

ve derin sorgulamakta sevdayı

işkence yatakları




adı sanı gizli sevgili

neredensin

güneş hangi mezopotamya'dan uzanıyor bu şehrin kırıklarına

yoksun bir karanlık diriliyor gelinlik kız eşiklerine

saklanınca dip köşe munzur'un şelalerine



ıslaksın pürü perişan

saçlarından memelerine kadar

gözlerinde hasretin aksı

gözlerimde sancısı yoksul bir ağlamanın



türkülere güldüm ilk defa

kavuşayım sana ve

halay çeksin diye rahvan atlar

ritimleri bozanın ayağını zincirledim kızıl demirlerle




adını zikredemeyenlere

soy adını

kurşunlar sektirdim dip köşe

tavanların inlemesini işittim ölüm gibi




ay suspus

o son yıldız feryadı figân

fîrdevs kapılarını zorluyordu delikanlılar tekbirlerle



lâ ilahe .....


13 Nisan 2022 926 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar