Lacivert Karanlıklar Doğurduk

boyayacağım diye üçüncü hamur kağıtları
şiire batırıp diviti
bakmadan hokkanın göz yaşına öldürdük mürekkebin harf doğuran zerresini


lacivert karanlıklar doğurduk
ikindi seslerinden önce
kıyama durduk yelkovanla
zaman öldü


kayboldu kadran avuçlarının hayat çizgisinde
kadavralar doldu
kimsesiz mezarlıklarına


adımızın baş harflerini unuttuk
serviler titrerken cehennem korkusundan
vebali günah şarkılar söyledik baş ucu taşlarına
içtik hatta


şarabın rengine bakmadan sarhoş olduk
deli naralar attık gölgemize
tekmeledik hatta


düştük yaralandık kanadık bir de üstüne
sol yanımız acıdı
avuçladık ellerimiz ihtiyarladı



ihtiyar olduk gülüm
akibeti meçhul vuslata beş kala
beşte geçtik hatta


saçlarımızı ağarttık adsız sıfatsız rüzgarlarla
bizi gömdük
bizi öldük sahipsiz bir çukurda


gözlerimizi yumduk
meteliksiz kürekler uçuşurken kirpiklerimizde
toprak olduk çorak


yağmuru yitik ülkede
künyemizi yazdık
kor taşlara kör karanlıklarda




boyayacağım diye üçüncü hamur kağıtları
şiire batırıp diviti
bakmadan hokkanın göz yaşına öldürdük mürekkebin harf doğuran zerresini


lacivert karanlıklar doğurduk
ikindi seslerinden önce
kıyama durduk yelkovanla ...

16 Mayıs 2016 926 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • saçlarımızı ağarttık adsız sıfatsız rüzgarlarla bizi gömdük bizi öldük sahipsiz bir çukurda😙👍🤐

    Yetti de arttı üstat...

    Fazla söze gerek kalmadı doydum...😙👍