Lal-ü Sahram
Ey benim temmuz güneşim ...!
Ey benim kadim alfabem...
Ben sahralarda lal-ü hasretinle gezerken
Sen hangi bağın çiçeğiyle mest-i şarap oluyorsun?
....
Gecelerin bana borcu var ,gözlerimde uykusuzluk orucu var...!
....
Derinumdaki yaralar ,durmadan kanıyor bu aralar .
Sancılar bezm-i alem kurmuş gönül tahtıma ,
On dört leylim bahar geçti ,
Geçmeyen tabutu istirahatıma nazar eyle ...
Hasretim sana En Sevgili çok uzatma dünya sürgünümü...
...
''Ateş gülü yaprağından gül suyu dökülüyor .
Aç avuçlarını,
Ey Ay yüzlü yar ...!Sür sinene ''...!
...