Leylim

Ah be leylim
Bir uçurumun kenarında
Bu yolculuğun
Sonuna geldim
Ömrümün sonunda
Son nefesimde
Sana hatıra olarak
Ne yazsam leylim
Defterin son sayfasına
Ne yazsam leylim
Bir sevda türküsü
Son notasında
Sana nasıl öldüğümü
Hatırlatsın leylim

Asılı kaldı gözlerim
Duvardaki resminde
Terkedimiş bir tren garında
Cansız bedenim
Bir gazete sayfasına sarılmış
Çakalların akbabaların
Leş yiyen kargaların
Gagasında öğlen yemeğin
Sofrasındayım leylim

Leylim üstelik
Müptelası olduğum
Bu şehir ve metropol
Boyun eğiyor
Zevk-i sefa içinde
Nasıl can verdiğimi
Alkış tutar gibi
Seyreder leylim
Nasıl öldüğümü
Ne kadar acımasız
Ne kadar zalim
Ne kadar gatar
Bu şehir leylim

Artık yoruldum leylim
Yoruldum yok oldum
Yaprağı sararmış
Ormanların arasında
Toprağa karışıp
Kayboldum leylim
Yüreğimde ki sevdayla
Yüreğimde ki acıyla
Gözlerinin denizinde
Buğuldum leylim

Sana olan aşkımı
Dağlara taşlara haykırdım
Sevdamı anlattım
aşkımı anlattım
Feryatlar yağdırdım
Sana leylim
Kendi özümde yandım
Kavruldum kor oldum
Külümü rüzgarlar
Savurdu dağlara taşlara
Yok oldu leylim

05 Ocak 2017 394 şiiri var.
Yorumlar