Lirik
kendini sıkmakla gelecek olsa
gelirdi nice gözyaşının ardından
sen ağladıkça vaha dolardı ya baktığın yerler
ben o vahalarla büyüdüm işte
görüyorum seni,sen göremezsin beni
seyrek ağaçların arasındayım hemde
baksana bu yana...pişt,buradayım işte
içimden nasıl geçirdim seni
gönlümün o mikron çaplı eleğinden
süzülmez sandım seni
eriyip gittin,ben kavruldukça
ben kahroldukça,yoğruldun
çığlık çığlığa kaldıkça duvarlar arasında
ses tellerimi kesmek isterken buldum kendimi
makaslar neden kör,karanlık!
ellerimde bulamayışların izleri neden parlıyor!
vura vura avuçlarımı
kan deryaları boğmuş içlerini
iç denizimin tuzlu suyu
beni boğmayıp ne yapsın!
gökyüzüydüm bazen
bazen bataklık dipleri
üstümde biriken adı konulmamış dertler
gözlerimin önünde dökülen kelimeler var
sabit tut aklımı,beden ne yana salınsa
göreceğim basit kalmışlığım olsun
karmaşıkça bir düşünüşün hali var mı gerçek olmaya?
özüm sözüm bir olsun!
oldu da madem...nedir bu çekilemeyen tavırlar!
ben neyim,sen nesin,neyiz biz!
itiraf etmek iftira atmaktan niye zordur hep
iftara bilmem kaç saat kala...
oruçsuz bünyem,açlık sanrılarında
ekmeği takas etmiş sarılmalara
bir yudum sevgi için barajları yıkmış;dilim kurumadı mı?
o kollar..sevgiye susamış dudaklarım
şimdi suyun gerçekliğine hasret halde
dokunursun gözlerime,bilirim
açamam gözlerimi,kalbimi açtığım kadar sana
iki bulut gelecekte..geçecekte...oho
seni göreceğim aralarından
sus...parmakların da küssün artık
görünmezliği cüzzamlı olandan farksız olana
görmediğin çöp,gördüğün deniz,bakamadığın güneş...
görmezden geldiğin çöp! o yığına iyice baksana!
hayalleri dağ gibi birikmiş adam
hayalleri ana karadan kopmuş adam
hayalleri dağ gibi birikmiş adam
uzak görünürsün şimdi bana
tropikal iklimli dertlerim
dile gelince kara kış
bunu iyi bilirsin sen
gözyaşlarını içine akıtan
suskunluğun dile gelir de
söyleyecek tek kelime bulamaz
tutkunluğunun nutku tutulur ya deniz,beni görünce
ondandır benden uzak dalgalanmaların
ben kıyına inince dinginleşmelerin
ben geldiğimde bir sakinlik
hani seni görünce aklım boşalır ya
denize dökülür her şeyim
geride kalır sadece kimliğim
öylece cilveleşiriz konuşmadan
gözlerimizi kaçırırız ya birbirimizden
onlar bir yerlerde koyun koyunadır işte
yetişemeyiz bizi kaç sefer ıskalayan bahara...
baharın çiçeklerinde hep bir direnme hali...
''gelecekseniz gelin hadi'' derlermiş gibi
bahar yine geç geldi bizim yüzümüzden
hissetmedin mi?
geceler belki de bunun için hala soğuk
hani diyecek olsalar'
'siz sarılmadan ısınamayacağız biz''
inanırım
bilirsin işte birazcık safım
bir o kadar da kurnaz
bir o kadar paranoyak
bir o kadar sevgi dolu yüreği
bizi inkar ettiğim kaçıncı zaman diliminin içindeyim şimdi
yüreğimdeki sevgiyi kendime saça saça unuttum sevilmeyi
sevmeyi,bir sanat sandım şiirler dizerken sana
barınağın oldum sandım..suyun,ekmeğin...
yıkılış! bu kendime kaçıncı uğrayış
kendimden göç ettikçe,kendime dönüşler!
aldırma..derme çatma da olsa kuruldum senden uzak bir yamaca...
seni izliyorum,gözlerimiz başka taraflara baksa da...