Lirizm Dolu Satırlar
Siyahi bir düş,
ön dişleri dökük lanet bir sürtük...
Ve umut kalabalık bir caddede sigarasını tüttüren kadınların ayaklarının altına saklanmış...
Sevdiği kadın tarafından hatırlanmadığı için gururunu alnının çatısından vuran adamlar,
Erkeği tarafından terkedildiği için haysiyetiyle poker oynayan kadınlar...
Ve infazsız ölüme tabi tutulmuş gayrimeşru ceninler...
Aşka tam bir ironiyle bitirilen ilişkiler,
İçmekten geberen adamlar,yenilmeye doymayan kadınlar...
Ve sokak lambalarının altında ölümle kol kola dolaşan çocuklar...
Tüm bu kahrolası keder senfonileriyle,sen doğuyorsun bir gün,kurduğum hayallerde.
Kalbin en toy yerine gizlenmiş enkaz yığınları cafcaflı bir villaya dönüşüveriyor.
Yorgunluktan dibe batmış ne kadar gemileri varsa gönül limanımın hepsi gün yüze çıkıveriyor.
Sonra bir gün sen gülüyorsun.
Tanrı,yakalayabildiği her meleği asıyor kanatlarından.
İnsanoğlu ölümsüzlüğü bulduk diyerek,alkış tutuyor geçtiğin yollardan.
Ben kırgın bir şiirin en acımasız yerlerinde senin adını kalkan yapıyorum.
Senin sesinle hayata tutunuyorum.
İşte sırf bu yüzden,
Elimi göğe her yükseltişimde
O,iyi ki doğmuş diyorum.
O,iyi ki var diyorum.