Loş Gece Ve Çıplak Ayaklar

İs vuruyordu göğe şımarınca bir yüzüm

Loş bir geceden dönen çıplak ayaklar vardı

Yıllanmış şişelerde tazeydi hala üzüm

Aşkı tatmayan diller ancak ondan tadardı

Sigaradan yükselip kayboluyordu özüm

Yıllanmış şişelerde tazeyken hala üzüm




Lâl öpüşlerin sonu sağır bir his doğurur

Çırılçıplak ruhunu soyununca geceler

Sayfalarda mevsimlik aşk şiirleri durur

Gerisi muammaydı ve rutin bilmeceler

Hani sıcakken ölüm, fevt gururu soğurur

Ömürler hep biter de şiirler daim durur




Yaşlanmış düşleriyle öğüt cambazlığında

Tembih katliamına kandırılmış gelecek

Zaman paslı tencere kavrul kendi yağında

Tartısız fiyatları, kim, nereden bilecek

Yılan yatacağına ak çarşaf yatağında

Zaman paslı tencere kavrul kendi yağında




Asılsa asıl eğer idamlık darağacı

Zindanlar da kendine hapsolur mu bilemem

Silinince gözyaşı kaybolacaksa acı

Nefsi eğiteceksem elim gitmez silemem

Beni diyar diyar da gezdirecekse sancı

Alın yazısıdır der geçmişimi silemem




Solunmuş havalardan çektim bir nefes daha

Gün ağarır ufukta, gölgemle cismim yalnız

Bir tebessüm kalmamış güneşteki mizaha

Sorgular tam vaktidir, isyanlarım zamansız

Yıldızların seyrinde ay düşünce çarmıha

Loş geceden ayaklar yola düşer bir daha

08 Eylül 2008 119 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 17 yıl önce

    Sevgili Mustafa'nın hakkı var.. Şiirinizin etkisi büyük,tebrikler

    nazarboncuğu

    "Çırılçıplak ruhunu soyununca geceler Sayfalarda mevsimlik aşk şiirleri durur"

    budur..

  • 17 yıl önce

    bugün şiirler kurşun gibi...

    yüreğine sağlık kardeşim...

    tebrikler