Madencinin Türküsü
Ben bir madenciydim, dilenci değil,
Geldiğim acunda dileğim kaldı.
Emeğin sesiydim, yalancı değil,
Kazmamın ucunda bileğim kaldı.
Kömür karasıyla kavga ederdim,
Haramı yeseydim rabbe ne derdim,
Çileli yolumda derde kederdim,
Kazmamın ucunda meleğim kaldı.
Ellerim kaz dedi, alnım terledi,
Karanın tozuna bahtım zorladı,
Yokluğun zulmünü aklım horladı,
Kazmamın ucunda çileğim kaldı.
Yüreğim pelteydi, yerin altıydı,
Kaybolup gidişim zalim haltıydı,
Ardımda ağlayan canım altıydı,
Kazmamın ucunda yeleğim kaldı.
Sonuma kahrettim ağladım durdum,
Derinden yaslıydı can bağım yurdum,
Ömrümün varıyla kan bağı kurdum,
Kazmamın ucunda feleğim kaldı.
Kaybolup gidişim zalim haltıydı, inciligi haketmis cok guzel bir siirdi kutlarim kaleminizi madencilerimizin mekani cennet olsun👍😅
Geride kalan kazamasının sapını bir başka nasırlı el tutacak ve kömür toz soluyacak... Bir parça ekmek için..😙.
İşçinin kaderi dedikleri bu olsa gerek..🤐
teşekkürler üstat duyarlı yüreğiniz için👍