Madımak Destanı

Ateş :

İki Temmuz 1993'te,Sivas'a,cahiliye devrinden gelen
Kuş beyinli,örümcek kafalı,ağzı salyalı bir sürü,
İnsanları yakarak,otuz yedi cana kıydılar.

Tümü aydın ve sanatçıydı yakılanların.
Eşitlik,kardeşlik ve barış istemekti suçları.
Maksatları,doğuştan eşit olunduğu gibi,
Mezara kadar eşit ve kardeşçe yaşamaktı.
"Uzun ince bir yolda yürümekti" birlikte.
Zor kullanmamaktı.

Bencilliği yenip,çıkar çatışmalarını durdurarak,
İyiliği ve doğruluğu bayraklaştırmaktı.
Neden bölünüp yok ediliyordu insanlar?
Dünya dar değildi üstündekilere,
Ortak yaşamayı bilenler için.
"Koyun kurt ile gezemedi" Veysel'im!...
Uykudan uyanmışçasına,gerinip kükreyerek,
Zehrini akıttı,tarih öncesi canavarlar.
Yer yarılsaydı da içinde kalsaydılar,
Üzülmezdi kimse bu kadar.
Zaman döndürüldü bin yıl geriye...

Döndürüldü kafasız boyunlar!...
Oklarını benzine batırıp,ateşe verdiler canları,
Kül ettiler canım insanları.
Sivas'ta,Cumhuriyetin temeli atılmıştı.
Aradan yetmiş yıl geçmeden,
Neden
Üç paralık edildi tarih sayfamız,neden?
Çöktü duman üstümüze,kaçtı genzimize.

Salkım saçak bulutlar ilk kez boyanmıştı bu renge.
İçimiz dışımız is,pas
Ve insanlık âlemi yas içinde,yas!
Amma ağlamaya gerek yok,
Sitem etmek yararsız.

Madımak Oteli bir anıt,bir anı artık.
Adamını,dostunu düşmanını tanı artık.
Dünya kimseye kalmaz.
Isınmak için değil bu ateş.
Madımak yemeği kanla pişirilmez.
Adam eti yenmez be hey yamyamlar!
Koyun değil bu insanlar.

Oyun bitti.
"Takke düştü,kel göründü."
Ey! Canavarca his besleyenler,
Lafı tersinden anlayanlar,
İslamiyet için deyip,müslümanı yakanlar!

Unutulmaz bu yaranın acısı.
Ninesi,dedesi,ölse de anası,babası.
Unutamaz oğlu,kızı,gardaşı,babası.
Tanrı bağışlasa bile,
Unutamaz insanlar,bu insanlık suçunu.
Lokmanız boğazınızda kalacak,
Midenize kadar inmeyecektir.
Ayağınıza dolanacaktır yaptıklarınız.
Zaman gelecek,tarih sizi lanetleyecektir!...


Su :

Tahrik ve teşvik edilmiş olmamak,
Sinirlerimi yatıştırıp,
İrademle hareket etmek için;
O kanlı,benzinli,ateşli olaydan
Bir yıl onbeş gün sonra yazdım bu şiiri.
Bu da mı suçtur yoksa,yakılanların betikleri gibi?
Alevler,alevler yalıyor yüzümü gözümü.
Dumandan boğuluyorum.

Çiçek gibi bir kız,gelinlik çağında,
Fidan gibi bir delikanlı,damat olmayı beklerken,
Biri liseyi bitirip,üniversiteye girecekken,
Öteki mezun olmuş,işe başlayacakken;
Türkü söyleyen diller,
Saz çalan eller yakıldı.
Yakıldı şairlerimiz,halk ozanlarımız,
Romancılarımız,öykücülerimiz...
Amma
Yakılamadı özgürlüğe,eşitliğe özlemimiz.

Bu çığlıklar can acısıyla değil.
Sanmayın ki düşüncelerimizdir yakılan.
Yıkılan sadece anıt,heykel.
Ağzınızdan akan salya ve kan,
Sakalınıza kadar sızan
Ve kirleten ellerinizi,
Bugün
Gözlerinizi,yüreğinizi ve beyninizi bürümüş.
Cahiliye döneminden kalma cehaletiniz,
Uzay çağına dek yürümüş.

Yitiren siz olacaksınız,kazanan biz.
Çünkü biz Atatürk'çüyüz!...

Uğrunda öldüğümüz bu toprak,vatanımız.
Kuşatıp da üstüne yatamazsınız,
Ellere satamazsınız.
Atatürk'e ve Atatürk'çülere kafa tutamazsınız.

Yağmur olur yağar,
Sel olur akar,
Ateşinizi söndürürüz!...



Kül ve Örtü :

Sivas'ta değil de bu vahşet,
Erzurum'da,Kahramanmaraş'ta,Konya'da,Yozgat'ta...
Ya da başka bir kentimizde olsaydı,
Sanmayın ki fark ederdi.
Sivaslılar gibi,
Onlar da üzülüp,utanırlardı.
Zaten hepimiz utandık.
O ateşle hepimiz yandık.
O karayla hepimiz lekelendik
Amma
Utanmıyorum Sivaslı olduğumdan.
Nüfus kaydımı aldırmayacağım.
Türkiye Devleti,
Ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütündür.
Geçmiş olsun hemşehrim!
Geçmiş olsun Türkiye'm!
Alnın ak,başın dik olsun.
Bir daha fırsat verme ellere.
Bu yarayla bu özlem son bulmaz.
Yeter ki uyanık ol bundan böyle.
Çünkü
"Su uyur,düşman uyumaz..."



*17 Temmuz 1994,Trabzon

02 Temmuz 2009 119 şiiri var.
Yorumlar (38)
  • 15 yıl önce

    bir ulusun Madımak olayından daha kara,daha beter yüz lekesi olamaz. MaDIMAK BELLEKLERİMİZE ÖYLE KAZINMIŞ Kİ UNUTULMASI OLANAKLSIZ. ama Madımak olayının bir öncesi de olduğunu bir şaire arkadaşımın gönxdrdiği "Maraş katlimı" yazısından öğrendim. yani burada işler dengesinde gitmediği biliniyor da göz yumanlar kimler. ya da bu katliamları körükleyenler kimler bunlar bilinmeli bence. üçbeş kendini bilmez sakallı, cüppeli canavarların cahilliği olarak görmek sadece kendimizi uyutmaktır. bence ayrımcılık edebiyatından uzak durmalıyız. ben Türküm, bana kimse sunni veye alevi diyemez. o vasıflar benim Türk oluşumun dışındadır. bu ülke Türkiyedir ve türk bir bütündür kimse ben şuyum, ben buyum diyerek ayrımcılık yapmaya hakkı yoktur. b izim asıl düşmanımız madımak otelini ateşe verenler değil o canavarları oraya yönlendirenlerdir. madımak destanı onbeş sene önce yazılmasına ramen etkisini hiç kaybetmemiş. daha nice onbeş yıllar aynı güçte kalacaktır. çünkü konusu ulusal bir yaradır ve kanamaktadır. saygılarımla: rr.akdora

  • 15 yıl önce

    şiirin ilk dizelerdeki akrostişi ise şiire ayrı bir anlam katmış, fark etmemiştim , İKİ TEMMUZ BİN DOKUZ YÜZ DOKSAN ÜÇ SİVAS UNUTULMAZ uyarıp bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim Ustam, sevgim ve saygımla ellerinizden tekrar öpüp gittim...

  • 15 yıl önce

    Ustam bu vahşet üzerine oyunun devamı Başbağlar eklenmişti, hepsi can, hepsi bizden birer parça, ve hala bu olaylar yaşanmamış gibi davrananlar ve hala ölüm üzerinden nemalanan arka plan oyuncularının pisliği kara bir örtü gibi durmakta, en acısıda suçlular cirit atarken hala taraf tutma oynayanlar,yaşananları yokmuş gibi göstermeye çalışanlar, hala kurbanları suçlu görenler olduğunu gördükçe nefesime bir ağır küfür yerleşiyor, tutuyorum kendimi, susa gömülüp gidiyorum, emeğinizden yüreğinizden ,ellerinizden öpüp saygımla gittim...

  • 15 yıl önce

    gelecekte tarihimizi böğle utanç verici olaylarla değil sadece güzelliklerle hatırlayacağımız bugünler diliyorum...tebrikler...

  • 15 yıl önce

    Şiirden çok düz yazıyı andırıyor. Günün önemine binaen kutluyorum.