Mağlup Doğanlar Ansiklopedisi II

..


Birinci Cilt
İkinci Fasikül


- A -



Birbirimizin ardı sıra
Aynı anda girdik kapıdan

Elleri kelepçeli bir çocuk
Geçip gitti önümden
Koridorun ortasında durdular sonra

Sorsan

Üstüne koyduğu ceketiyle
Gizlemiş ellerini kenetleyen kelepçeyi

Oysa alışkın bu millet
Böyle hazin sahnelere

İki yanında jandarma
Jandarmaların omuzda tüfek
Bellerinde kasatura
Bir kaç adım önlerinde bir jandarma daha
Onun tüfeği yok
Belinde tabanca
Jandarma üst çavuş
Belli ki komuta onda
Elinde pembe kartondan
Yarım kapaklı bir dosya
Sıralarını bekliyorlar
Tokat adliye konağında

İki polis ve bir bekçi gelir yanlarına
Önce çocuğa bakarlar
Baştan aşağıya
Sonra tokalaşıp başlarlar laflamaya
Konu her zamankinden
Memleket meseleleri işte
Daha ne olabilir ki

Çocuk dikiliyor arkalarında
Çocuğun boynu bükük
Sürekli bakıyor ayakkabılarına

Gelen geçen meraklı gözlerle ona bakmakta
Kim bilir ne suç işledi bu yaşta

Anneler söylüyor çocuklarına
Uslu durmazsan seni de alır bak asker amca

Bir vesikalık bana bakıyor
Pembe kartondan yarım kapaklı dosyada
İşte bu Arif
Elleri kelepçeli olan oğlan
Daha on altısında

Arif bir filinta
Uzun mu uzun boylu
Kendi gibi ince burunlu
Ama yakışıyor kerataya
Acıpınar köyünün sevilen civanı
Kara gözlü
Kara kaşlı
Güçlü mü güçlü delikanlı adayı
Sakalları
Yok yok
Sakal demeyelim de tüyleri
Yeni yeni keşfe başlamış yüzünü
Sevdicegi var
Battalgillerin ortancası
Ela gözlü Güllü

Bir de ablası var Arif'in
Daha doğrusu varmış bir ablası
Üç yaş büyüğü
Adı Ümmü
Sevmiş gönül vermiş Halil'e
Vermeyince babası
Kaçmış sığınmışlar
Halil'in teyze oğlunun evine

Birkaç ay geçmemiş
Ulaşmışlar izlerine
Kahvede söylemişler babasına
Devirmiş masayı
Varmış gitmiş evine

Dikilmiş Arif'in karşına
Uzatmış altı patları
Oğul al bunu
Yaşın küçük
Tez yatar tez çıkarsın mahpustan
Daha fazla beklemeye gerek yok
Bacın namusumuzu lekeledi
Sen temizleyecen
Al bunu sık ikisinin de kafasına
Yapamayacaksan söyle de bilelim
Buluruz elbet bir yiğit
Olmadı ben yaparım
Bu yaşta yatarım mahpusta
Bu iş çözülmeden
Sokağa çıkmak yasak bize yoksa

Arif almış altı patları eline
Sokmuş beline
Öpmüş koklamış anasını
İkisi de ağlamaklı
Anası yalvarmış
Yakarmış Arif'e
Etme oğul
Gitme oğul
İki evladım var
Alma benden oğul

Duymamış
Dinlememiş Arif
Son kez öpüp anasının elini
Varmış Güllü'nün evine
Tutup ellerini
Uzun uzun bakmış yüzüne
Yanağına bir öpücük kondurmuş
Bekleme beni bekleme
Diyerek kaybolmuş karanlıkta

Arif bulmuş
Ümmü ile Halil'i
Geçmiş karşılarına
Önce havaya sıkmış iki tane
Grav
Grav
Durmuş beklemiş
Ki
Eniştesi davransın silahına
Çeksin vursun kendisini diye
Bakmış yapmıyor Halil
Elleri titreye titreye
Basmış yine tetiğe
Aklında Güllü
Aklında hayaller
Aklında gelecek
Aklında boşluk
İçinde bir feryat
Abla beni affet
Grav
Grav
Enişte beni affet
Grav
Grav
Birer tane kalplerine
Birer tane kafalarına

Millet korkmuş kaçışmış
Arif kalmış kan gölünün ortasında
Öylece bakakalmış
Ayakkabılarına bulaşan kana
Gelmiş jandarma
Girmişler koluna
O gün bugündür
Konuşmuyormuş Arif
Kimseyle hala

Bilseydi böyle olacağını Arif
Bilseydi vicdan acısının
Darağacından daha ağır olacağını
Kullanır mıydı son kozunu
Saklardı kendine son kurşunu

Sıkılmaya başlamış jandarmalar
Bir saate bakıyorlar sıkkın
Bir çocuğa bakıyorlar bıkkın
Çocuğun boynu bükük
Sürekli bakıyor ayakkabılarına

Duyulur sesi mübaşirin
Çınlar koridor
İnsanlar susar
Kafalarını çevirir bakarlar
Duyar herkes mübaşirin gür sesini
Hasan'dan olma
Gülizar'dan doğma Arif
Duruşma salonuna


Kim bilir kaç yıl kalacak oralarda

...



12 Nisan 2023 257 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (2)
  • 12 ay önce

    " Mağlup Doğanlar"... Çok soru var ama, sorulacak merci müsaade etmiyor sormamıza... Tebrikler kalemine Abiciğim. Saygılar

  • 12 ay önce

    Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları şiirlerinden esinlenilmiştir.