Magok
Mor iplerde çözüldüm
şehre kusarken sefil bir kedi
Kanatlarını kırdım rüzgârın
hep yağmur yağdı mabedimize
öpüştük yontuların gözlerini kapatıp
bıçaktı yüzümüzde eskiyen cümleler
kulağıma sustuğun nefesine inandım
dedim ki çıplak rahibelerin kutsadığı la
yani bir çölü içimde unutan Leyla
çarmıhtan indir gövdemi gözlerim kum
saçların katedral ellerin Pieta
Buzul bir labirentten çıktım akşamdı
ıslaktı şehrin sokak köpekleri
üç kez çaldım kapını açmadın
bağırdım uyandı mesih uykusundan
bağırdım çöktü kavmi musanın
yandı tevratta adının ilk harfi
ardından en çok magok ağladı
Orda uzak bir ihtimal gibi yokluğun
en çok geceleri özlediğim ölüm gibi yani
naif bir hiçlik ya da izafi tutunma boşluğa
orda olmayan bir kadın gibi, burada olmayan bir adam
Sırtımda o düşleri cam iple boğan ellerin,
kuşların katiliyken, nasıl dokunur aşka...
---
CC_
..
..
aşk kalmaktır hayatın en ince kıyısında kalmak gitmektir hiiç bilmediğin bir yere bildiğini sanıp bütün sırlarını dünyanın irindir kanda kırmızı gece düşleri ipi boynun dolamaktır bilsen de günah olduğunu ölmektir.. ..
gökten bir gün şiir yağsa sebebi cumali çorbacı'dır bilirim. kaleminize sağlık saygılarımla.
..güçlü imgeler ses enerjisi üretiyordu sınırları sevda tatlarıyla çizilmiş adsız bir kadim ülkeden..şiir kere şiirdi..teşekkürler usta..tebrikler...
Ne yazsam eksik kalacak zira çok etkilendim... Şiirin imgeleri muhteşem... Magok buzul bir çağ yangını taşıyor içinde...
Ellerin şiir sevgili şairim -tut yüreğini bırakma...
Sevgilerimle kutluyorum...