Mağrur Bir Acı

şarkılar değil
mağrur bir acı böyle ağaç kavuklarına saklandığımda
çürük bir ağacın kokusuna sinmek
yoksa ağlanmaz bir dubleyle
memesi kayıp çocuk gibi
süt kokarken dudakların öpüşmek kancık rüzgar ile



düştüm
yaram derin
sığ bir okyanusta girdaba savrulmuş gibi
hani zamansız kopan yaprağın feryadı misali
birde kuşların figanı

kurşunlar peş peşe dökülürken namludan
sığırcık mezarlarını kazıyordu yorgun çocukların nasırları



ah o çocuklar
şarapnel irkilmelerinde düştüler
kuşlar gibi
soluklar barut ölümler ergen
masalların perdeleri inerken gözlerine kördüler



kaldırımlar kaçıştı çocuk uzuvlarından
sokak utandı adından ve adımından
al bağcıklara sarıldı çınar
ve çürüdü
daha bahar prematüre




şarkılar değil
mağrur bir acı böyle ağaç kavuklarına saklandığımda
çürük bir ağacın kokusuna sinmek ...