Mâh-cemâlin Şûlesinden
Nûr-simâ'nın hâlesinden,
Seherde bir güle düştüm.
Mâh-cemâl'in şûlesinden,
Süzülüp de sele düştüm.
Hasretinle yoğrulup da,
Aşk od'uyla kavrulup da.
Harman olup savrulup da,
Mihricâna yele düştüm.
Derdin ile her dem dolup,
Serendib de seyyâh olup.
Arasatta bi-zâr kalıp,
Bilinmedik ele düştüm.
Kulluğuna peylemişsin,
Müebbedde söylemişsin.
Sırrı zâil eylemişsin,
Sevdân ile dile düştüm.
Bülbülü kovup bağından,
Koparırken toprağından.
Güllerinin yaprağından,
Katre katre göle düştüm.
Dil-hûn'umu sor gülünden,
Nâ-çâr kalmışım dilinden.
Çeşm-i siyâhın elinden,
Mecnûn gibi çöle düştüm.