Mahreçsiz Fısıltılar Güncesi / Baba
Farzımuhal 
...
Alnında taşıdığın her çizgi bıçak yarası değil
can kırıkları eteklerinde yer yer 
Hüzün hep hazan rengi midir sahi 
Sarının tüm tonlarına ülfet taşırken 
yenilgiye başkaldıran darbeler
Sen yine yüreğine asla sız(ğ)dıramayacağın esaretler göm
Ben bekler gibi susayım 
Sen susar gibi bekle 
Nasılsa hüznü bir şekilde üleşiyoruz
İki ayrı vahanın yakasında çölleşiyoruz 
Temayüllere inat..
/Sen gelince aklıma nedense dağ gelir
Mesela Palandöken 
Bir Erzurum türküsü tutturur küskün yanım
Hançer barı oynar 
Çay içer "kıtlama " şekerle
Sen gelince aklıma kaynar kanım
Kış gelir vaktinden erken..
Sen bak Palandökene eğer gidebilirsen
Ben Nanga Parbata
Sen ayazlar kucakla benim yerime
Ben ıslanayım muson yağmurlarında
Ellerinden öper gibi ben
Gözlerimden öper gibi sen/
Yaşadığımız tanımlanması zor ayrılıklar
Ben öksüz bir coğrafyanın mukimi
Sen gönüllü bir sürgünün arkada kalanı
Ajandalarımızda sayfalarca aykırılıklar
yanlış giden bir şeylere dair
Sen susuyorsun kan kusarak
Ben çığlıklar atıyorum susarak
Benimki de laf sanki 
Seni anladığım gün anlaşılmayı hak ediyorum ...


çokca şiirdi.... içten akıcı
çok beğendim.....gecemin şiiridir..
tebrikler👍👍👍