Mahşer Vadisinde

Terkisine kıyamet yükledim üzüntülerimin
Dört nala sürdüm mahşer vadisine
Kan kusup kızılcık şerbet içtim
Dert tokuştum mazimde kalan düşler ile


Sonra seni andım
Kızgınlığıma rağmen
Seni andım naif bir tebessümle
İlk günkü gibi tazeydin
İlk günkü gibi heyecanlıydı kalbim sana


Ardından iki çay koydum boş masaya
İki laf ettim kendimle
İki tatlı cümle kurdum kendi içimde
Tekrar baş başa kaldım gerçekle
Kurduğum hayal bittikten sonra
İstiharesine yattım koca geçmişim
Meğer ne çok yanmışım
Bu aşkın git gellerimde
Ne çok vurgun yemişim
Yar diye bağrıma bastığım senden


Yar yar diye diye koca bir ah düştü dilime
Koca hane dinamitlenip sanki devrildi üstüme
Boş sancısı kavurdu sinemi
Beni sürerek seraplar alemine


Sonra gözlerimi yumdum o nöbetçi uykularıma
Tamamını hiç hatırlayamadığım aynı rüyayı
Görür gibi oldum gene
Ellerinde şefkat mührü
Saçlarımı okşadı annem beyazlar içinde
Kısık bir sesle üzülme üzülme bu da geçer
Biter sancıların diyerek kayboldu gözden


Uyandığımda aynı sancı
Uyandığımda yine aynı boşluk
Mühürlüydü kalbimde
Geçmiyor yüreğime ektiği acı
Geçmiyor anne

26 Nisan 2018 844 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar