Mahşer Yolu
Boş ver be gülü nazlım
Ömür dediğin
Salkım salkım saçlarımızı okşayan deli bir rüzgar.
Bu gün var,yarın yok
Bazen eser,bazen susar.
Biz alıştık
Asitli yağmurlarda yürekleri ıslatmaya
Biz alıştık
Ellerimiz kan,yürekler revan
Nasırlı sevdalara koşmaya
Çilingir sofralarında katıksız tadmaya.
Etrafımız sarılmış
dört yanımız ateş çemberi
Yorgun düşen düşlerden hesap sorar
maganda mangaları.
Biz ölümü korkusuz içtik
Vuslatı mahşere mühürledik.
Boş ver be gülü nazlım
Yeterki sen üzülme
Şunun şurasında ne kaldı
Sayılı gün gelir geçer,ha bu gün,ha yarın
Nasıl olsa tınlı toprağıma damlayan
gök bakışlı gözlere tutuklu bu çocuk
Kara kaplı kader defterinde
kader arkadaşını arayacak,mahşere saklayacak.
Yeterki sen üzülme
Aldırma sevdanın yargısız infazına
Biz bizi,gözyaşlarımızda gizlerken yargıladık.
Hani demiştin ya
Bir doğsam ne olur,bin ölüyorum
Bu gece azraile davet çıkardım
Ölümü kapının eşiğinde bekliyorum
Ansızın bu kapı açıldığında
Gülümserim
Karanfil sunarım
Üşüyen ellerime kına yakarım
Sensizliği mahşerde seslenmek için
Sensizliği mahşerde haykırmak için
mehmet güven
içten,sıcak bir şiirdi.
sevgiler
üşüyen ellerine kına yakarsa
daha çok üşümez mi şair,
kınanın hamm maddesi çamurdur nede olsaud83euddd0
başarıların daim olsun şair yürek hürmetler.