Masiva

artık oturup konuşmalısın renklerinle masiva..

beyaz tek olmalı,
beyazın, görünüşü baştan çıkarıcı olmalı biraz,
gülüşü yakışmalı,
...yanağındaki çukura..
ki düştüğüme değsin..
şu çektiğimiz kura..
kur diyorum da aklıma geliyor,
dudağın;
kırmızı giydiği zaman çok seksi oluyor..
zaman baştan çıkarıcı..
sanki kırmızıyı tırnağıma sürmüşüm,
ve bütün asetonlar intihar eyleminde..
oysa en sevdiği örtüsüyüm,
kalbimi rendelediğin masanın..

maviye hissettiğimi birebir anlatmaya kalksam,
ağlatmaya kalkarsın denizleri, içimi söker,
ne varsa alır kalkarsın masiva..
kalbim, elinde kalır..
elde var bir!
elinde var kir..
şimdi bu temize çıkma davası bitene kadar;
kırk bir el elli bir oynayalım istersen..

masiva..
masiva...

sur üflenirken lâ notası fısıldar gelirse kulağına,
ben terkediciyim diye çığlık at!
tanrı'nın affetmeye en müsait vaktinde,
inan,
en kötüsü bile tutsa elimden ölümün,
hiç utanmayacağım,
onu, bu mesleğe ben alıştırdım demekten..

o anlar,
mesleğinde çok el/verişli olduğun..
zamanlar..

ama sende utanma,
bir kutu seni seviyorum'un,
en kutsal martavalı..
yoksa ele güne rezil oluruz!
sonra bir taş daha çarpar gözlerime,
ve ben utanır daha da söyleyemem,
seni tanrıdan gizli sevdiğimi..
bak vallahi,
söylemezsem de çatlarım!