Masumiyetimi Toprağa Gömdün
Odam; soğuk duvar, duvarlar karartılmış zindan bana.
İç sesimde kırılgan bir serzeniş...
Karanlığı aydınlatan mumun şavkı yüzümde aydınlanır.
Geçmişe demirlenmiş yıkıntılarım sorgulanır,
Gecenin kör ayazında...
Bir ben kalırım bir de geçmişte vurulan benliğim.
Yetim geceleri öksüz sabahlara bağlarken,
Yaşanamamış mutluluğun pişmanlığını yudumlarım.
Gözlerine canımı düşürdüğüm gün anlamıştım kanayacağımı...
Ama;
İnsan umut düşürür mühürlenmiş ömrüne.
Yarına tebessümler taşımaktır niyeti.
Ya da ölüme tutunmaktır aşkın eliyle.
Aşk...
Yosun tutmuş bir kayanın, dalgalara tutkusu
Yorgun bedenin bahara yatırılmış güzellik uykusu
Hangi an benden kaçsam
Vurulduğum tek yer senin rüyan.
Göğüs kafesimde sözlerin asılı, kurşun misali
Darmadağın her yan,yangın yeri yarattığım dünyam
Aklımı sende bırakalı her şey siyah beyaz
Ellerim el tutmaz
Gözlerimde eylülün yağmurları
Dilimde türkülerin büyür,
Sana dair efkarım, kararmamış sayfalara dökülür.
Bir yağmur damlasıydın kurak çöllerime can veren
Teninde uyumak,sabaha gözlerinde başlamaktı tüm ömrüm
Aşkın bana ölüm şerbetiyse;
Ellerinden içmekti hayalim.
Sevgili... AŞK... diyorum; duyuyor musun
Gökyüzünün maviyi denize bahşetmesi kadar masum
Masumiyetimi toprağa gömdün...
Bütün eserleriniz gibi bu eserinizde çok harika ve usta kalem işi,dizeler oldukça akıcı ve güzel,okumak zevkliydi.Yüreğinize sağlık👍
Sevgili... AŞK... diyorum; duyuyor musun Gökyüzünün maviyi denize bahşetmesi kadar masum
Masumiyetimi toprağa gömdün...
Tebrikler usta. Yine muhteşemsiniz