Mavi Bereli'den Mektup Var
Sormayın...
Sormayın ki söylemeyeyim,
Güneşe yakın doruklarda,
Ortada kol gezerken tükenişlerin namlusu,
Kutsal görevin hakikatini batıdan doğuya kovaladığımı...
Kardeşlik yalın ayak firar ederken dağlarda,
Soysuzlara tahammülün imtiyazına dört nala gittiğimi...
Beremin avazı üstündeyken sürgünlük yazgınlara,
Kır yeşili engereğin usturasını yazdığımı...
Buruk bir türkü fışkırırken pusulardan,
Gecelerin ak saçlı çocuğunu göremediğimi...
Nüfus kütüklerinde gölgesi bile olmayanların yanıbaşında,
Toprağı traşlanmış dağların postallarımı kırmızıya boyadığını...
Hasretin kancasını dayatmışken karayılanın gırtlağına,
Celladın kalem yazmaz yüzüne tükürdüğümü...
Bedenimden günde iki post yüzülürken,
Ölüm kavşaklarında ellerimi tutanların azaldığını...
Kiralık bir çukur kara kireçle kaplanırken,
Yarısı silinmiş karanlığın ümüğüne çökemediğimi...
Sormayın...
Sormayın ki söylemeyeyim...