Mavi Cemreler
yakıp ıslak geceyi
savurdum küllerini
nöbete vuran yanlızlığa
gizlenen maviyi
alıp başımdan
öylesine
bir sen mavi
birde ben
dedimya
öylesine
yarım kalan zamanlarda
tutuşur an
dokunur acıya
hapsolmuş
anlamsızlığa
gölgelerle avunup
mevsim geçişlerinde
hasret tufanından
sığınıp dar karelere
nafile kulaç gibi
ezbere
üzerimde olmazlar gömleğinin
ulaşılmaz kolları
bağlı sırtında
semaha durup pervalar gibi
döner durur yüzünü
senli yıldızlara,
asumana
özlemin
yüreğini yakınca
susturma rüzgarını
çocuk ruhlu rüzgar gülleri
getirsin renkli kokularını
seni seviyorumlar sarsın
dört bir yanı
beleneyim bulut bulut maviye
çıksın uykulardan
gizli kuytulardan düşler
şimdilerde gitme vakti
yorgun takvimlerin ardından
dökülen
nasırlı hazan öbeklerini
ayaklar altında ezerken
yinede bırakmayalım sargın elleri
göz yaşıyla yunan dünyaya
savur
ardında bırakıp
yaktığın gemilerin küllerini
karanlık hükmetsede
çalsada beyhude
yokluğun küskün kapılarını
yaşanası sözcük imparotorluğunda
dolaşayım dingin cemreli Fidevsi nefesinde
"göz yaşıyla yunan dünyaya savur ardında bırakıp yaktığın gemilerin küllerini"
Ne güzeldi...
Elinize sağlık👍
anlamlı ve duygulu güzel bir emek ürünü okudum sayfanızdan,
kutluyorum şairim...👍👍👍
yüreğiniz dert görmesin... 👍
tebrıkler şaire guzeldı