Mavikalpli Tosbağa
günlerden bir gün mavikalpli tosbağa 
bir ağılın kapısını çalmış 
kapıyı açan koyuna anlatmaya başlamış heyecanla 
''uzaklarda üç başlı bir ejderha 
besleniyormuş kanla 
yakıyor yıkıyormuş ne varsa 
korkuyorum bu yangın ya bize de sıçrarsa '' 
''tosbağa kardeş ben anlamam beyim bilir 
hem beni fazla tutma 
en sevdiğim program var televizyonda'' 
içerden bir ses duyulmuş 
''paarrmaktan soora'' 
... 
tosbağa soluk soluğa seğirtmiş koçların yanına 
korkusunu anlatmış onlara da 
koçun biri çıkışmış kızgınlıkla
''nerden çıktın be tosbağa 
tam da okeyi yiyeceklerdi kafaya'' 
''ama'' demiş tosbağa ''üç başlı ejderha'' 
diğeri çıkışmış hışımla
''o hoo haberin yok senin dünyadan 
yıllar önceydi seyrettik televizyondan 
bir çeşit havai fişek gösterisi yok orda kan falan... 
hem boşa telaşlanma 
söz vermiş o büyük başlara 
işi yokmuş buralarda...'' 
ama o üç başlı diyecek olmuş 
kimse oralı olmamış... 
... 
tosbağa çaresiz kaldırmış başını gökyüzüne 
üzgün güneşin gözünden 
iki damla 'çernobil' dökülmüş 
karadeniz'den ağıtlar eşliğinde... 
tosbağa umutsuz 'ırak' gülümseyip 
iç çekerek kabuğuna çekilmiş... 
.... 
gökten üç elma düşmüş 
üçünü de 
üç başlı ejderha yemiş...




tebrikler şairem incecil kurgulanmış bu didaktik şiir içimdeki kabuğu kanattı yine...
👍👍👍
Mavikalpli Tosbağa ne güzel atlatmışsınız, onlar hava fişekler sen sanma onu ejderha. Gazze'de atılan fosfor bombalarını havai fişek gibi izleyen bizler o koyunlardan ne farkımız var. Irakta olup bitenler ve dünyanın dört bir yanında. En iyi yaptığımız bunları dillendirip bir tosbağa gibi kabuğumuza çekilmek.