Mavinin Koynunda
kıyıya vuran beyaz goncaları
avuçlarıma ver , solmadan
martıların kanat ıslaklığı mertebesinde
gülüşünle, hayat bulsun bedenim
hiç mi insafı yok
varlığını hissettiren rüzgarın
kokun ,ne kadarda hınçlı dünyayı döverken
bir yandan, öbür yana belki de yan yana
dengede durmak çok zor yanında
ya çakıl taşlarının zılgıtlarına ne demeli
suyun tuza kavuştuğu an gibi yanık
her devinimde daha derindir aşk
ahh aşk koyu mavinin koynunda
boğuluyorum kumdan kalelerin zindanlarında
çığlıklarıma dayanamayıp deniz kızları
kaçışıyorlar o şehr-i deryadan
sezon sonu ,terk edilmiş eğrelti hatıraları
lime lime ediyor güz güneşi
yelkovan kışa çeyrek kala da
akrep ise mavinin koynunda
kavuşmaların bir balığın karnında beklendiği zamandı
ahh aşk koyu mavinin koynunda
boşuna bekleme ,gelmeyeceğim
çoktan söküldü yıldızlı entarisi denizin
çıplak kaldı zamanın ayak izleri
onardım kendimi o gel-gitlerde
bir tan sekmesi ardında gizdeyim
ince topuk üzerinde manasız sekişlerle
bir kadının yalnız yürüyüşüdür, düşler
düşlediyse boşuna bekleme
baş ucundaki mavi artık sadece bir leke