Mazi
Bi sen geçtin buralardan,
Anısı taze,
Acısı derin,
Yokluğu pişmanlık,
Ben eksikliğine hep yandım,
Ben eksikliğime hep kandım,
Vazgeçmeden önce çabaladım,
Beklentilerim hep yaraladı,
Kırıldı gönül med cezirlerde,
Kimbilir hangi habersiz dualarda,
Hangi fâninin emanet nefesindesin,
Günbatımındaki esir gülüşlerde,
Heybemde biriktirdiğim kızılcık şerbeti,
Hayal perdesinde ucuza satılan,
Kıymeti anlaşılmayan hayallerim...
Senin bende güzel durduğun
Zamanlar da oldu,
Yalan olduğun zamanlarda...
Ezberimde unutulan,
Sesinin iyi geldiği yaralarım,
Elinden tuttuğum yağmurlarım oldu,
Bahanelerim ıslak bakışlarımda,
Eksilen sofralarımda garip halim,
Her incindiğimde güçlü göründüm,
Uğruna harcanmışlığım dünden,
Sesimdeki çaresizlik yalnızlığımdan,
Aklımdan geçeni okusam gönlüne,
Kaderimi avuçlarına versem,
Kimselere anlatamadım derdimi,
Bari içimi sana döksem...
Eskisi gibi alınmıyorum yenilgime,
Mutlu etmiyor saklı sevmelerim,
Ortalık toz duman,
Ortalık gözyaşı,
Çoktan kapanmış defterlerimde,
Yalnızlığın manzaraları,
Geçmişime musallat,
Hazin hatıralar ikindisinde,
En umulmadık yerde karşıma çıkan,
Tek bir andan ibaret çakıl taşları,
Büsbütün unuttuğum yeminim,
Maziye karıştı kum saatim,
Kabuk bağladı üşümüş hayallerim,
Tekrar dinlediğim her şarkının nakaratında,
Buruk ağıtlarda yakılan yarım sevdam...
Bağdaş kurup oturduğum,
Hayal kahvesinde,
Nüktedan tavırlarla,
İki lafın belini kırardık,
Hayatıma dokunduğun senli zamanlarda,
Gözlerin zorunlu adresimdi körü körüne,
Şimdi koca bir boşluğun içinde,
Kimseye anlatamadığım hüzünler,
Özlemlerim hep bir dağın ardında,
Allah korkusundan söyleyemediklerim,
Gözlerimiz mahur,
Yüreğimiz mahrum,
İllaki gidecek miydin beni bana bırakarak,
Sığamadım sabırsız gönlüme,
Dokunamadım elimdeki aşkına,
Umudum yapayalnız yarınlarda,
Zaman alışmayı öğretti,
Ama unutmayı hala öğrenemedim,
Oluruna bıraktım yaprak misali hâzanı,
Hâsıl-ı kelâm genzimde kuytularda düğümler,
Her yol ayrımında bin keder,
Bekledim lakin gelmezsin artık,
Şairin de dediği gibi;
Herkese selam,
Sana hasret...
