Maziden Bir Demet
Seninle en son buluşmamızda ,
Yine aynı kafeye
Ve yine aynı masaya oturmuştuk.
Sanki bir şarkının nakaratı gibi,
Yine aynı garson ve yine aynı içecekleri sipariş vermiştik..
Hava her zamankinden daha kasvetliydi
Yüzün apayrı bir anlam taşıyor,
Kaçırıyordun gözlerini gözlerimden
"Bakarmısın?" dediğimde;
Kafanı önüne eğmiştin.
Sanki mahşeri yaşıyordum o an
Kafamdan kaynar sular dökülmüş bedenime,
Ama tir tir titriyordum karşında...
Anlamış ve gözlerim dolmuştu
Yine beni terk edip ,
Yarı yolda bırakıp arkamdan vuracaktın
Alışmıştım aslında yalnız bırakmana beni...
İnanmak istemedim ilk başta
Ama ikinci kez "Gidiyorum iki gün sonra " dediğinde
Ölmeden evvel karşında kefenimi giymiştim.
Hiç bir şey duymuyor,
Hiç bir şey görmüyor,
Sadece "nasıl ve neden" diye kendimi sorguluyordum
O gün içtiğim kahve,
Dünyanın en acı kahvesi olmuş,
Gönül bahçemde yeniden açan güllerim solmuş,
Hayattan hiç bir ümidim kalmamıştı.
Kalkmak istediğinde;
Sanki bedenim sandalyeye yığılmış kalkmak istemiyor,
Gözlerim gözlerinin içine bakamıyordu
İstemiyordum ağladığımı görmeni,
İstemiyordum beni aciz ve çaresiz halimi,
Ama başaramadım
Benim en zayıf halimi görmüş,
Kendinde suçluluk hissediyordun
Ama yinede yüreğimde buruk bir sevinç vardı
Çünkü senin mutluluğun benim için herşeyden önemliydi
Eğer sonunda sen huzur bulacaksan,
Eğer sonunda sen mutlu olacaksan ,
Değil karşında bir Hakanı
Bin tanesini bir tebessümün için feda ederim.
İşte ben seni böyle delice,
İşte ben seni böyle çılgınca,
İşte ben seni böyle tutkulu sevdim....