Mazoşist Replikler
Acıdan orgazma geçiş sürecinde tanıdım hep bu kadınları
Yamyam tenceresi gibi koklarlardı zamanı
Bu zavallılık ayinlerinde yüzleştim çaresizliklerimle
Ki onlar kadar acımasız oldum bedenime
İçimdeki Afrika'yı terk etmeliydim sokaklara
İçimdeki kadınlar öldürürken masumiyetlerini
İçim onların cesetlerine aşık
Mermer bir lahidin sesiydi 
Tapınmalar tepinmelere dönüştüğü vakit 
İçtiğim suyun kezzap gibi lezzetli olduğunu
Anladığım vakit
Bir aynanın karşısında uzunca bir süre
Ölü taklidi yapan hayvanın 
Mazoşist repliklerle kutsal gözyaşlarında boğulmasını
Yüzmekten nefret eden genetik bozukluğuma bağlıyordum
Yani içimdeki insana 
Kim koydu bu kuralları yahu diye soracak kadar alimken hayata
Bir düzenbazın sistemle olan kumarında 
Bir filozof gibi kaybedip bir filozof gibi soyunuyorken sorulara
Cevapların düzdüğü içimdeki çocuk son sorusunu sıkıyordu beynine
Cennet nerede?
 Ki uluyan bir minare yol gösteriyorken 
Zerdüşt misafirhanesinde mola veren kadın ustası 
Hey genç 
Gel göbek deliğime daya kulaklarını 
Bak burada duyacağın ses senin körpe bedeninin sağırlığı diyordu
Ki mide sancılarım bile sürecini tamamlamışken
Kendini aşka dair işkencelerle eğitmiş bir hayvana söylenecek 
En son cümle buydu
O ustanın adet dönemlerinden kalma periyodik darbelerin
Yüreğimde mitolojik Tanrılara verdiği zarar 
Bir çırağın ebruli masallara çıplak uyuyamaması kadar yorucuydu
Ki içimdeki hayvan sanatçı ruhluydu
İçim 
Evcil gerçeklere bir afrodizyak iğnesiyle uyutuldu 
...
Bir ölüm anı ne kadar etkilese de beni
Bir kadının göğsünde uyumak bir o kadar öldürürdü dışardaki vahşeti
Büyütmemek gerekse de, büyümek buydu...
