Melankoli Durağı

'Her şey gibi bu yangını da mı unuttunuz yoksa
Unutmanın kucağına serip hayatlarınızı' - Nalan BARBAROSOĞLU




(Çürüme)


Ey! Önyargılarından imparatorluk kuran ateşten gözler
Gelin düşlerimin asılı olduğu bulutlara uzanın
Diyordunuz ya; bulutlar tanrının elleridir
Bütün zorbalığınızı yanınıza alabilirsiniz gelirken
Ben yine de size sadece ama sadece yüreğimle dokunacağım.







Hiç tanımadığınız, daha önce hiç gitmediğiniz bir kente girersiniz
Girişte yol boyunca sıralanmış ışıklar vardır, tek tek sayarsınız onları, içinizden gelir
Tanrım ne çok ışık var diye düşünürsünüz kentin alnına yapışmış karanlıktan habersiz.
Mutlaka içlerinden biri yanmıyordur, arızalıdır veya küsmüştür
Sönmek ışığın kırgın dilidir. Kendime benzetirim onu.
Selam verip o beton yığını şehre girdikten sonra en yüksek binayı bulmaya çalışırım bu kez
Ve o en yüksek binanın çatısında bir melek ararım. Melek bazen vardır bazen yoktur.







Huzursuz ruhlar sokağında musluktan damlayan ayak izleri
Müzik gibi çöküyor yaranın üzerine
Geceye sorti yapan rüyalar alıp gidiyor yaşam belirtilerini
Zaman, kocaman dudaklarıyla bedava verdiğim kalbi fırlatıp atıyor
Kanla süslenmiş bir köyün kıyısına.
Ağrılarım; folklor ekibim; üzerime gelen iğne sürüsü
Akşamı içine alan bir odada...
Yaranın üzerine iyilik sürerek ağrısını dindirmeye çalışıyorum
İyilik, oyuncaklarımdan biri.







Kendimi terkedilmiş hissettiren şeylerin listesini
Pirinçten yapılmış bir kızın saçlarına asıyorum
Kız denizi seyrediyor hikâyenin cam kenarında, kansere iyi gelir diye
Bacağı kırık bir mevsim yaklaşıyor elinde çürümenin çamurlu elbisesi
İçimdeki uğuldayan tepelere örtü; tümleçler vadisinde öznesiz düello
Dışımda smokinli fırtına; kırılgan harfler iklimi
Kahverengi sularda çerçevesini terk etmiş boğuk resimler
Kül ağacından düşen çığlık demetinden ölü ele geçen şairlere çelenk
Formüle dayalı acı; içler dışlar çarpımıyla bulurum hep başımı sokacak
Bir bela.




Çamurdan dudakları ve çürük dilleri
Yeryüzünün sözcüksüz manevraları
Renk vermeyen suratlarıyla samimiyetsiz gömük adamlar, karınlarından kurulu.
Kirli ayakkabılarıyla giriyorlar bir kalbin içine.
O kalbin içinde dağ tarlaları, yıkık tapınaklar ve çıkarılmamış günahların uğultusu
Kırışık sesler; dünyanın acılarını sırtına masal yapmış imgesel kahramanlarım.
O kalbin içinde, demirlerin ardında gülümsemek isteyen bir dünya, ağlama ağaçlarında çaput.
O kalbin içinde aşksız kalmış ülkelerin kapılarına birer şarkı olarak bırakılmaya hazırlanan boynu kırılmış günebakan çiçekleri; güneşe öpücük yollayan dilsiz öyküleriyle...


Pirinçten bir kızın saçlarına asıyorum şarkı söyleyen ışıkları
Kız perdeyi açıp kardeş kavgalarını seyrederken kederinden ölüyor
Hikayenin kan kenarında, şiirin ellerini keserken fütürist kitle.






Tanrım! Sadece bakıyorlar sözcüklerin üçkâğıtçısı şairler
Hiçliğin gürültülü trompetçileri
İçlerinde büyüttükleri zombilerin elleriyle tutuyorlar dünyanın çaresizliğini
İlham perileri yaşlı bir beygire dönüşünce
Sevgililerinin organlarında uyanıyorlar güne
Doğum günlerini kutladıkları sivil tanrılarını
Boy sırasına göre dizip onlarla saklambaç oynuyorlar
Kendine benzemeyenlere pencerelerini sıkı sıkıya kapatan
Bir yaşam biçiminin kuklaları.




Çıkarken bir şehrin arka kapısından ne aradığın ışığı ne de o meleği bulamadan
Yol kenarlarındaki söğüt ağaçlarını sayarsın tek tek ve onlara veda edersin
İçlerinden biri mutlaka yere dökmüştür yüzünü
Onca ağacın içinden bilirsin hangisi olduğunu
Yeryüzünün bütün tozlarını üstüne çekenin... Bilirsin.





Melankoli durağında savrulmalar seremonisi varlığım
Hayata rest çektiğim sözcüklerle ödeşme gününde vicdanım
Ağlıyorum, çünkü gözlerim; kaybolan bakışlar koleksiyoncusu
Ağlıyorum, çünkü insanların içlerini acıtan şeyleri görüyorum
Huzursuz ruhlar sokağında.

27 Ekim 2010 55 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (6)
  • 15 yıl önce

    BU ANLAM DOLU ŞİİRİ OKUMAK TABİKİ BÜYÜK BİR ŞANS DİYE DÜŞÜNÜYORUM KENDİM ADIMA O KADAR ALINACAK SÖZLER VARKİ İNSANI KENDİNE GETİREN CÜMLELER YÜREGİNİZE SAGLEK DEGERLİ ŞAİRİM

  • 15 yıl önce

    👍kutladım, saygımla...😊

  • 15 yıl önce

    Tekrar tekrar okudum benzetmeleri imgelerin ustaca raksını Var olunuz ne güzel bir şiir daha gördüm sayfanızda

    Nice paylaşımlara.

  • 15 yıl önce

    ..birkaç şiirinden sonra pek olmaz ama ekolle idolü birarada görüyorum büyük takdirle yaptığım yorum değil ciddi bir genelleme teşekkürler metin bey...

  • 15 yıl önce

    Tanrım! Sadece bakıyorlar sözcüklerin üçkâğıtçısı şairler Hiçliğin gürültülü trompetçileri

    Kendine benzemeyenlere pencerelerini sıkı sıkıya kapatan Bir yaşam biçiminin kuklaları.

    güzel bir tarif ..

    kutlarım..