Merhaba Dünyalılar

Poyrazların sessizce adımlayışında
Uçsuz bucaksız saf tenini.
Yağmurun dayağında geceye
Anlık gündüzler eşliğinde
Kavradım varlık adına antika bedenini.
Yokluğu ilk bakışımda varlığı kucağında anladım.

Üşümek bile zor bana.
Alışkanlık işte
Banyom yapraklarından sarkan damlalar
Yemeğim bazen içim bazen sayfalar.
Sevgim karınca gözünden dünya kadar.

Zamanı gelince çıktım sarayımdan kulübeye
Doğdum.
Ne kucakta ne oyuncaklar eşliğinde
Ben seninle doğdum
Varım
Ağacım
Dar ağacım...

Guruldamalar kesildi
Akşam oldu heralde
Bugün ziyafet çıkarma sırası bende
Hoşça kal ağacım
Dar ağacım...

14 Ekim 2009 71 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Koca Mertcan; Yine kocaman betimlemelerle örülü zaman tüneli git-gelinde masal tadında nefis bir şiir sunmuşsun, teşekkürüm Emeğine!!!

    Dar ağacı, oldukça ilgimi çekti... Darağacı: İdam Sehpası=Ölüm... Dar ağacı: Mızrak, çubuk vb. Bu haliyle bile iki yana gönderme yapılabilir. İlki, savaş aracı; diğeri, verimsizlik, kıraç.

    bu yüzden de hem benzetme, hem de yabancılaştırma yapılabilir/anlaşılabilir!

    Bütünü içersinde dilin diyalektiği sağlamdı, seni gönülden kutluyorum, kaleminin mürekkebi kurumasın dileğimle...

    Dostçakal Müjdat Eraslan.