Mezarda Deniz Düşleri






Kapılar nobran ve sanrılı demir,

Duvarlar ölülerini saçmış kabir,

Gardiyan şedîd ve hûnefşân

Yalnız gecelerdir bu mezarda huzurfeşân



Uykusuz gölgeler gibi doluyor hücreme deniz düşleri,

Cinnetin ve zulmetin bağrında kıvranırken

Dalgalanıyor çocukluğumun kuş tüyü sesleri

Hapiste bile kloş etekli deniz,
Bir mezarın içinden çağırır beni
Kucaklar ruhumu dalgaların ölümsüz şehveti



Hayatımı ateşe mi, denize mi, toprağa mı vereyim ey gece?

Bir mihrak gibi yakıyor bu uyumayan bir gece

Deniz zaten hiç uyumaz hiçbir gece

İlmek ilmek açılır rüzgârın iğnesinde

Güler ve dans eder,

aynada kendini seyreder her gün, her gece


Mavi kadifeden keder,

Eflatun atlastan uzlet,

Gümüşî ipekliden hasret

Nice tuvaletleri vardır, pembe şallar ve beyaz kürklerden

Esvaplara sarınır sonra çırılçıplak soyunur birden

Ruhunun dikiş yerlerini gösterir

Tüllerini havada dalgalandırır hiç üşenmeden

Hiçbir yıldız, o kadar serin dokunamaz

Gümüş kelebekler uçurur, telli duvaklı bir gelindir

Dalgalı saçlarından ördüğü gelinliğiyle
Telli duvaklı bir lejander gibi yürür suların içinde

Altın sikkeler saçar çil çil,

Hayal kurar ve aşka gelir

Coşar meddücezirlerle vecd içinde,


Deniz bir peri kızıdır gelir ve gider

Sırtüstü yatıp diri memelerini gökyüzüne diker

Ve o ölümüne devrimci

o fütursuzca başkaldıran

o Babil kulesi gibi meme uçları bulutlara değer



Fırtınalara kanat çırpan yelkovanlar gibi

Asâbı gerginleşir ve suları titrer

Bir aşk fırtınası onu memnun eder

Lirik neşideler ve romanslar döktürür,

iffet ve şehveti tek fırçada tasvir eder

Tertemiz bir madonnanın masum düşlerini celbeder

Narin ve mükedder papatyalardan çelenkler takar boynuna

Kollarını gerer balerin gibi,

Tırnaklarının ucunda rakseder

İşte deniz…

Dantelli kısacık fistanlar giyer



Bir gemici fenerinin ölgün şavkı ve kımıltılar

Kızgın Neptün’ün azgın mihraplarında kıpırtılar

Rotasını kaybetmiş rüyalarda

Köpüklerle mühürlü suskunluklar

Ve fırtınalarda liman arayan ne çok gemi var

Ah sevgili yar

Fani feryatları dindiren bir liman yoktur

Hiçbir gemi…

Elemlerin çağlamadığı bir sahil bilmez

Lethe’nin nisyan yüklü sularında yüzmez



Her gece bir hatıra kurşuna dizilir

Her iskele, biraz yara
Her mendirek, biraz ölümdür burada

Bu dipsiz, bu ufuksuz, bu zorba zindanlarda



Kumsallara narin köpükler saçıp kaçan taze deniz

Gecenin içinde hırçın dalgaların sesi var

Gecenin kendi sesidir bu tertemiz

Hangi denizlerdir içimizde yankılanan ak saçlı dalgalar?

Gecenin sırrını

Ve uçurumların gizini buldum ey deniz

Hırçın dalgalarında duyulur

Suskun tanrıların viyolleriyle

Denize sonatlar ve partitalar

Ve biz,
Kulağını o ezeli notaya dayamış
Birbirini unutan gemileriz sadece. 




Gültekin Avcı

İzmir, 2019








25 Ağustos 2025 12 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar