Mısralar Zekatımdır Seni Anlatan Duygulara
hecelerim hayatın çıkmazlarında
elimde kör kütük sevdalarda bir kalem
kopuyor dudaklarımdan manalar
siyah beyaz hicranların avareliği var üstümde
ve her bakış sen kokuyor yüreğimde
kırmızıdan da lacivert bir gülüşün kimsesizliğiyle
baharı bekliyor şu mevsimin inadına gözlerim
hatıralar o esmerin tebessümünde
toprağına hasret gibi dalarken çaresiz
mısralarda tenimin rengindeki bir rüzgar
savuruyor beni türkülere sazın teliyle
anılara boyanıyor gökyüzü
her sevda sen oluyor şiirlerimde
her düşen damla sen
gözlerini konuşuyor şu sevdamın isyanı
ve bakışlarını
duyduğum kelimeler dizelerimde yankılanıyor
divanelerin en mecnunu oluyor bu garip sensizken
mısralar zekatımdır seni anlatan bütün duygulara
isminle bölünüyor uykularım gecelerde
kara gözlüm kara kaşlım
sen ağlama yeter ki gittiğin o yerlerde
can veririm dermanına muhtaçken
gün geçmiyor zamanın erkeninde
vefasızlık buluşuyor faniliğimdeyken
ve kederleniyor yalnızlığımda her umut
kayıp sevdaların mabedindeki
dökülen her mevsimin yaşlarındasın
bedenin çökmemiş amma
sanma ki şu ömrün başlarındasın
bana değilse bile birisine sevdalan
uzağında olsam da mutlusun diye
sana bir türkü yazar vazgeçerim şu candan
duyduğum her şarkı sen oluyor düşlerime
yüreğimde sözün hası duygular
sevdaların tarifi yapılıyor sayfalara
seneler tükeniyor ardından
varsın faili meçhullerde olsun şu gönül
duygular biraz geniş kelime coğrafyasina savrulmuş toplanimi da olmamiş gibi.. şiirin başliği ile içeriği arasinda vurgu ve estetik farki açikça görülüyor.. ayrica; 'kırmızıdan da lacivert bir gülüşün kimsesizliğiyle' bu cümleden bir anlam çıkaramadim açikcasi..ebrusel olmadiği gibi tuval ile firça farkli damlamiş sayfaya.renklerin armonisi farki var.. ama emek verilmiş yinede emeğe saygi samimiyete inanç..
sevgimkere saygimkere